Bugün hakkımda fetva verenler, çok haksızlık ediyorlar
Çünkü hakkımda karar verirken geçmişimi bakmıyorlar
İsterdim ki, en azından bir suçlu kadar değer verileyim
Eğer idam edileceksem de ondan sonra idam edileyim
B. Tunca/10.02.2003-10.20
Ah nerede vefalı dostlar vefalı dostlar
Ne vakit dara düştümse hep koştular
Sanki her biri bir melekti çok hoştular
Kötülükten kaçıp, hep hayıra koştular
Akar sular gibi coştular ve coşturdular
Bir ömür boyu hep güller arasında dolandım
Ama hep de o yabangülün özlemiyle yandım
Ben susuz durdum; fakat gülsüz duramadım
Güller içinde onun gibi bir güzeli bulamadım
02.07.2001-15.30
Veda nameleriyle uğurladık, şehr-i ramazanı
Soğuk bir kış gününde karşıladık bu bayramı
Bu bayram yollar boş, hanlar-hamamlar boş
Ekonomik kriz nedeniyle, ekser âdem nahoş
Ancak üç gün misafir edebildik, bu bayramı
Seni görünce düştü dilimin altındaki bakla
Paylaştım yüreğimdeki duygularımı halkla
Yârim olman için ne çok yalvardım Hakk’a
Eğer ki benim olursan atarım sayısız takla
20.03.2005-20:03
İstanbul ticaretin merkezi
Cazibeliyle çeker herkesi
İstanbul, uygarlığın beşiği
Her gören olur onun aşığı
Kiminin ilk kiminin son durağı
Ey nefsim, aynen mızmız çocuklar gibisin
Öğleye kadar hep feryad-ı figan ediyosun
Bakıyorsun ki. isteklerini cevap veren yok
Uykuya dalan çocuk misali ses sedan yok
Bak eğer ki bayrama kadar uslu durursan
Garibim, yabancıyım, yaban eldeyim
Ben her an hâlden hâle girmekteyim
Hâlden, dilden anlamayanın arasındayım
Ben gurbet içinde, gurbeti yaşamaktayım
Her kim bir eli yağda, diğer eli balda da olsa
Görenler dediler; kimi deli/kimi divane
Bilmezler ki gönlüm aşktan oldu virane
Yüreğimden kan akıyor, sanki de şelale
Ah o Leyla’nın elleri sanki birer meşale
B. Tunca/22.05.2003-12.15
Sel aldığını, deryaya götürüyor
Yel aldığını, havaya götürüyor
El aldığını, yaban ele götürüyor
Azrail aldığını Allah’a götürüyor
Sel önüne geleni alıp götürüyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!