Anne babamı sen mi çağırdın
Ne olurdu, biraz sabretseydin
Biliyorum çok seviyordun onu
Eminim o da aynı şekilde seni
Ne de çarçabuk gitti arkandan
Gidenlerle sana elciler gönderdim
Gelenlerden de cevabını bekledim
Şu sineme taş basıp pes etmedim
Avcı misali tepelerden gözetledim
Daima adını andım sen anmadın mı
Yıkman mı gerek yıkman mı gerek
İllâ değerlerimizi yıkman mı gerek
Sıkman mı gerek sıkman mı gerek
İlle de şu canımı sıkman mı gerek
Çıkman mı gerek çıkman mı gerek
Ne ikram edersen, onunla yetinirim
Kanaatkâr itaatkâr Tanrı misafiriyim
Umduğumu değil, bulduğumu yerim
Yeter ki hanende has misafir olayım
04.01.2003-12:04
Ümit bağlayıp sırtımı dayadıklarım fos çıktı
Bağrıma bastıklarım, çoğu kez vefasız çıktı
Dost gözükenlerin tavırları canımı çok sıktı
Ummanlar gibi olan ümitlerimi aniden yıktı
Gözlerimde cam, yüreğimde hayal kırıklığım
Ah ne de çok seviyorum, ben bu gülü
Ömür boyu sinemde yatırsam bu gülü
Yine de doyamam ben bu yaban gülü
Eğer alırsa başkası, olurum sanki ölü
Her an Sarıçiçek Yaylasını arşınlıyorum
Yağmur taneleri birleşse sel olur
Gözyaşlarım birleşse derya olur
Tartılsa çilemiz onunki katre, benimkisi derya olur
Başkası değil de o yâr gelse, yarama merhem olur
Kar taneleri birleşse, çığ olur
Gözlerimi açtım anam çıktı karşıma
Alır almaz dünya haritasını karşıma
Birden Anadolu’m çıktı, tam karşıma
Gel de, o güzellik karşısında şaşırma
Her ikisi de birbirinden güzel mi güzeldi
Yine sessizliğe büründü, mehtaplı geceler
Bak dökülüyor gözden yaş, dilden heceler
Şu fani dünyadan hep gelip geçiyor niceler
Gel artık sayıklayıp duruyorum kaç geceler
Yine karanlığa büründü sensiz kasvetli geceler
Rüzgar olsan anca kırıp dökersin
Tahrip kolay/tamir zordur bilirsin
Bilirim daima kolay yolu seçersin
Unutma, ne ekersen onu biçersin
Taş olsan ancak yerinde ağır olursun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!