Neden utanarak giriyorsun tüllerden,
Gir içeri, çekinmeden gel içeri,
Belli ki haber var bir yerlerden.
Anlatıver bana bizim elleri,
Kımızından bahset tadı hayallerimin,
Bir resim çizdim duvara
Saçları rüzgar gözleri güneş
Bir kız su doldurur bulutlardan
Yağmur yağmur
Bir resim çizdim duvara
Gönülden tuvaline
Bir türkü söyle,
Biraz senden biraz benden.
Oldu mu yar hiç böyle,
Ayrılır mı can tenden.
Bir dilek tut öylece,
İmkansız olan sadece zamandır
Firkatin sinelere tufandır
Dediler ki bu sabah yolculuk var
Yenilen içilen ah u efgandır
Gittin ebedi bir yolculuğa bir sabah
Sevdadan anlamaz birin severek
Sevdanın kamçısına esir düştü ü yürek
Bu derdin merhemi yar olsa gerek
Aşktan anlamaz birine gönül vererek
Ruhumun ipine ruhsuzluğu gererek
Seni doğuran benim
Seni bana veren Allah
Gitme desem ne çıkar guzum
Git kınalı guzum git
İçimde ki yangın bana yar
Benim adım ana
Yine sonbahar günlerinde,
Gülüşünü çaldım annemin dudaklarından.
Sevince boğuldum bir güz akşamında.
Buruk bir tebessüm düğümlendi,
Babamın al yanaklarında.
Anam dedim:başıma dokundu anam
Karşıda yeşil bir manzara,
Kulaklarda ezan sesi.
Baktım gezen insanlara,
Sevda sarmış herkesi.
Yeşillik içinde şirin evler,
Bir damla göz yaşıyla,
Bir lahza mutluluk için,
Daldım dert dolu sokağa.
Dudaklar hasret mutluluğa.
Bir lahza huzur için,
Yürüdüm kabuslar diyarına.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!