Ne Dehhaniyem ne Dehhani’den geri
Serv-i hıraman aldı bütün sevgileri
Mevlanaya aşık olmak mısralarda
Ne yar tenimde ne de hatıralarda
Fuzuli bir başka aşık bir başka Mecnun
Ne Leyla oldum ne Mecnun ve aşktan yoksun
Sıcak, sımsıcak bir gün.
Bir yol, bir çınar ve iki dost,
Bir de serin bir gölge.
Gönül yorgun, kalp baygın
Selam benden, müsamaha dostlardan,
Serin hava, buz gibi gölge, yıllık çınardan.
Gidin, gidin;
Gidin bilinmez ufuklara.
Gidin,, gidin;
Gidin, düşmeyin tuzaklara.
Gidin,, gidin;
Gidin, çok uzaklara.
Rüya gergefinde işlenmiş zamanın
Arştan akıtılıp damıtılmış bir anın
Çoşan sürgününü gel gör dediler
Seher yelinin dibinde selvinin
Bir güvercin tüyünde sevgilinin
Taştan sümbülünü gel gör dediler
anlarsın hayatı
yüreğinin derinlerinden
en derince
yaşar gidersin kaderince
anlatamazsın hissettiklerini
anlatamadan ölür gidersin
Ben senin yarın
Sen benim karım
Bazen gülen yüzüm
Bazen efkarım
Sen benim canım
Hem dahi kadınım
çay var çay
demli mi çay
hasret kokan çiçeğim
çay benim neme
ben seni içeceğim
yüreğim sen sen demlenecek
Cehennem; günahkarları kaynatır arındırır.
Cennet; arınan gönülleri sırçasında barındırır.
Yollar bile yorulur yolunu gözlemekten
Ruh uçar gider bir başına kalır ten
Gidilecek bu dünyadan madem
Neden ölümün adı olsun ki matem
de get be kınalı kar
dağları bırakıp indin ovaya
koskoca eğrenler dururken
sığmaya çalışıyon kovaya
yağmur yağardı saçlarına
saçlarını kınalardı ellerin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!