Burnuna takmış halka diğer bir adı hızma
Sozum ona bu şekil oluyimiş karizma
Gel de şimdi sen buna, tut kalemi da yazma
Bizum zamanumuzda boylemiyidi Temel
Pantolon paramparça sanki köpekler dalmiş
Fadime Trabzon’da
Çeyize dokur kilim
Temel da İstanbul’da
Kendince okur ilim
Fadime Temeline
Ey koca şehir İstanbul
Ben sana seni fetheden
Fatih Sultan Mehmet’in
Fethettiği şehirden
Trabzon’dan geldim
Markadır ülkemizde bu yörenin uşağı
Güvenin garantisi hak-hakikat aşığı
Bu güzel insanların Trabzon’dur beşiği
Bordo mavi bakışın yetiyor Trabzon’um… Osman ŞAHİN
Trabzon Türkiye’nin daima hamisidir
Düşünüp duruyorum kafamı yoruyorum
Zihnimi zorluyorum çıkar yol arıyorum
Çare bulamıyorum çıkmaza giriyorum
Uçurumdayım sanki medet sende Allah’ım
Düz yollar oldu yokuş zirveye varamadım
Sen beni için de bıraktın yarsız
Vay ulan İstanbul vay seni arsız
Bilmezdim ben seni böylesi hırsız
Sevdiğimi benden çalan İstanbul
Sevdiğimden ettin ey şehir beni
Kinin var Türk halkına vardık farkına Kadir
Dâhil oldun sür kına kalleş ırkına Kadir
Yan bakarsa vatana hatır etmem babama
Şimdi ne deyim sana siçam çarkına Kadir
İçimi üşüten şu dertli ayaz
Donduruyor beni bağlamış da buz
Göstermiyor bana ne bahar ne yaz
Dört mevsimi kara kışmıyım usta
Tıpkı Toroslardan akan bir selim
Kalpte yeşerttim diye derler bana budala
Utandır el âlemi hazan vurma bu dala
Bölüp vereyim sana kalbimi dilim, dilim
Seni çok sevdiğini bak nasıl diyor dilim
Batmışım arama sevda denizinde
Ben nasılsa bir gün vururum karaya
Otopsi yaptırma bendeki yaraya
Gamlanır ağlarsın çıkınca izinde
Ne pusulam kaldı ne gidecek yönüm
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!