Şimdi almıyor acısını,
Akşamdan kalma aşkın,
Kendime doldurduğum
Bir bardak kahve...
Oysa seni kendimle doldurmak varken,
Bir bardak kahve ne yapabilir ki insana?
Dağılıyorum!
Kumsalda ki çocuğun yaptığı saray gibi,yıkılıyorum…
Attığın savurduğun bilyeler gibiyim.
Saçılıyorum!
Topla beni ellerinden…
Sigara dumanı şimdi soluğum,
Sen ölmeden ölmek istiyorum anne!
Buna incecik etim dayanamaz, yanar anne…
Yanmaktan korkuyorum,
Ölmek vız geliyor.
Değerini sen varken bilmek istiyorum,
Poğaçalarının kokusunu defalarca çekeceğim içime gitmeden anne,
İçimin buz kütlesini yıkadım,
Erimedi biraz olsa dindi.
Gözlerimden aşkının sisini kaldırdım,
Buğu oldu aktı.
Sözcüklerin can simiti yoktu,
yetmedi bu aşkı kurtarmaya,
Bir şiir çizeceğim gökyüzüne bugün,
Karlı karsız bir şiir..
Oltamı omzuma atıp,
Göl kenarına şöyle bir yayılıp,
Daldırdıktan sonra oltamı göle,
Sözcükler tutacağım.
Kendinden korkan bir şiirdir bu,
Gözlerinize, yüreğinize değen.
Boşvermişliğin adıydı benim
annem.
Tüm doğruların otoritesiydi benim
babam.
Kiminin gözlerinde güneş,
Kiminin masasında bir keş,
Kiminin kasığında biriken güreş,
Kimine göre kalleş,
Kiminin ellerinde bir keleş,
Kimi için kardeş,
Doluyordum, doluyordum,
Yazmıyordum.
Karalıyordum her şeyi,
Bir seni çıkarabilmek için…
Sabahlara kadar uğraşıyordum.
ES (1)
İç çekişlerimin arasına bir ‘es’ oluyorsun,
nasıl da saklıyorsun kendini,
aklımı oyalamanın yolunu buldum oysa,
Mrb başak nasılsın? Beni hatirladinmi bilmem.. ben ümit keskin.
Arkadaş şu mesajı 25 dakikada yazdım. Sen 2 saniyede okuyacan.