İki küçük çocuk konuşuyorlardı bu sabaha karşı bir yerlerde, belki daha gün doğmadan çok önce. Bir sahilde kumlar üzerinde. Yada köşebaşı duvarlarının gizli yanlarında, belki de bir çatı katının penceresi dibinde. İki geminin aynı palamarla bağlı olduğu bir limanda da olabilir. Tam anımsamıyorum. İki küçük çocuk; daha doğrusu konuşmuyor fısıldaşıyorlardı kendi aralarında.
İki küçük çocuk kendi aralarında fısıldaşıyorlardı. Biri elinde topladığı kır çiçeklerinin kokusunu diğerinin yüzüne doğru gülümseyerek rengarenk üflerken, diğeri de gökyüzünden topladığı ve avucunda sakladığı yıldızları karşısındakinin düşlerine serpiştiriyordu.
İki küçük çocuk kendi aralarında; oyunlar da oynuyorlardı.. Kumdan kaleler, heykelcikler yapıyorlar, heykelcikleri kendilerine benzetiyorlardı. Nehirler, denizler yapıyorlardı. Nehirlerin bulanık suları, denizlere akıyordu.
İki küçük çocuk kendi aralarında; birbirlerini göremedikleri zaman içlerindeki kıpırtılarının adının özlem olduğunu söylüyorlardı. Beklemelerinde öyle….
İki küçük çocuk başka şeyler de fısıldıyorlardı birbirlerinin kulaklarına. Ama bu başka şeyleri başkalarının duymasını istemiyorlardı, korkuyorlardı, kim bilir..
Kendilerini Özgür sandıkları kadar özgür değillerdi. Yaşları şeker yiyebilecek yaşa gelmişti çoktan ama bu aynı zamanda öldürülebilecek yaşa geldikleri demek de oluyordu.
Eylül’ün ilk sabahı …. Ölümün ve gözyaşının ve belki sevda hüzünlerinin yada ayrılık şarkılarının renginin aşk kırmızısından sarıya dönmeye başladığı ilk sabah.
Haydi şimdi bu çocuklara söyleyelim, özgürlüğün olmadığı yerde barışın ne anlama geldiğini …. Haydi bu çocuklara sermayenin havai fişeklerinin gerçek adının yakıp, yıkan, öldüren, parçalayan, gözyaşlarının duman gibi tüttüğü bombalar demek olduğunu …Bu çocuklara nasıl anlatabileceksek öyle anlatalım sevginin olmadığı yerde barışın olamayacağını ….
Duyurabileceğimiz en yumuşak, sevgi dolu ve özgür fısıltılar olarak onların birbirlerinin kulaklarına söylediklerinin üstünü örtecek şekilde söyleyelim.
Çünkü gene bir bomba patlayacak birazdan çok yakınlarında. Gene bir karanlık, bir aydınlığı sırtından bıçaklayacak gözlerinin önünde. Gene uzak kurşunlar en yakın yürekleri vuracak tam orta yerinden.
Çocuklar kulaklarını kapatacak duymamak, gözlerini yumacaklar görmemek için. Belki korkup kaçacaklar bir başka yönlere yada ellerini bırakmadan birbirlerinin, hemen oracıkta ölecekler.
Belki bir limanda, köşebaşlarının görünmeyen taraflarında, teras katlarında, kumsalda …..
Haydi anlatalım vakit daha geç olmadan, anlatabileceksek …..
Kayıt Tarihi : 1.9.2007 09:30:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Cevat Çeştepe](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/09/01/baris-gunu-bugun-oyle-mi-duz-yazi.jpg)
Ne yazık ki, duyarsız anne babalar, değil çocuğuna bu duyarlılığı öğretmek, çocuklarının eline verilen üç beş kuruş için devletinin araçlarını taşa tutmasını, kamu mallarına zarar vermesini, toplu taşıma araçlarını molotof kokteylleriyle ateşe vermesini, hunharca, cani olarak yetişmesini yeğliyorsa, bu anne-babaların uyuzdan kaşındıklarının açıkça ifadesidir. Bu durumda kaşınan uyuz köpekleri kaşımak gerekmez mi? İnsan barışın ne olduğunu anlar, ya uyuz köpekler !....
kutlarım
namık cem
Kime : uzungemici / cevat çeştepe
Tarih : 01.09.2009 20:16 (GMT +2:00)
Konu : Yn: [gencadimlar-tiy..] BARIŞ GÜNÜ BUGÜN... ÖYLE Mİ?
Anlatmak gerek o çocuklara... kendi çocuklarımızla başlayabiliriz işe vakit kaybetmeden....inançla,isteyerek ve gönülden.
Özgürlük ve barış tüm insanlığın özlemi...ne yazık ki dünya milletlerinin bireysel ve toplumsal egoları buna engel oluyor.
Kime : uzungemici / cevat çeştepe
Tarih : 01.09.2009 12:04 (GMT +2:00)
Konu : [kuyruksuz-ucurt..] Yn: BARIŞ GÜNÜ BUGÜN... ÖYLE Mİ?
ANLATILABİLSEYDİ EĞER...
barış günü diye bir gün olur muydu...
siz gibi yazar çizerler bunca dileği dilermiydi...
insanlığın önleyemediği hırsları sevgi nin önüne geçip katledermiydi.. çocukları insanlar......
teşekkürler sn Çeştepe.. dile getirdiğiniz barışa, insanlığa, sevgiye özlem yazınıza.....size...
Kime : uzungemici / cevat çeştepe
Tarih : 01.09.2009 10:14 (GMT +2:00)
Konu : Yn: [ozgur-erisim] BARIŞ GÜNÜ BUGÜN... ÖYLE Mİ?
Eh barışı ve sevgiyi de bir güne sığdırabiliyorsak ne ala.Her şeyimiz sembolük işte üstadım.Yine de kutlu olsun.Kaleminize selam ve saygılar.
TÜM YORUMLAR (28)