Kavuşamadık...
nasıl bitmesi gerekiyorsa
öyle bitmedi...
Üzülme sevgili !
senin prenses olduğun
Veda gidince yapılır
sen benden hiç gitmedin ki...
---------- ---------- ----------
---------- ---------- ---------
Her aynaya baktığımda
Karlı bir sabaha uyandım
ne kuş cıvıltısı var etrafta
ne uykumu bölen
sokak satıcılarının cızırtılı sesi,
etraf bembeyazdı
etraf kardı.
Ellerimdeki boyalara bakma ağabey
yüzümdeki yaralara
adım İbrahim'dir ağabey
soyadımın önemi yok
göbek adım hiç olmadı zaten
sen de, boyacı de herkes gibi
Annemin
yaramaz esmer çocuğuydum
babamın
yetim kalmış oğlu
kendimin hiçbir şeyi...
bir masal gibiydim
Gittiğin otobüsün camına
''seni seviyorum'' yazdım
ki parmak izim var camda
parmağımda camın kiri...
ne parmağım, ne cam
Yollarında yürüdüğümüz
yağmurlarında ıslandığımız şehrin her köşesine
seni sordum
ki şahittir
burnu aktığında kolunun tersiyle sümüğünü silen
kavruk yüzlü mendilci çocuklar...
Babama...
Şehir hazır değildi vedaya
tıpkı benim olmadığım gibi.
Sessizce aldılar seni
bir yanım eksik kaldı,
Adına yazdığım şiirlerin
sobada karbondioksitleşip
solukları tıkamasındandır
şehirdeki hava kirliliği...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!