Toprak kokusu sarmışken her yanı
Güneş dip-diriyken dağlarda
Şöyle durup dururken yani
Anlamadım,
Beni böyle hüzünlendiren ne?
Çirkindi, korkunçtu, sıcaktı
Gözleri çapak çapaktı..
Baktı,
Uzak yerlere uzak yerlere..
Gönlüm açılde kedere
İstanbul geceleri hiç de güzel değil..
Deniz durgun değilse
Mehtap yoksa
Yakamozlar parlamıyorsa
Yanında sevdiğin bulunmuyorsa
İstanbul geceleri hiç de güzel değil...
O bana aşık
Ben ona aşık
Yüzünü hiç görmediğim
Karacabey'de
Bir kız var, sevdiğim..
Ayrılık bir ahtapot
Avucuna aldı bizi.
Her geçen gün biraz daha
Kahrediyor ikimizi...
Gelmezsen bitmez bu yalnızlık
Bugün yirmi bir Aralık
Herhangi bir gün değil
Ama
Ne gecenin uzunluğu
Ne günün kısası umurumda değil...
***
Hatırlıyor musun,
Bir rüzgar gibi geçen günlerimizi?
Kulaklarımda sesinin yankısı kaldı
Yüzümde dudaklarının izi...
Hatırlıyor musun,
Dudaklarımdan savurduğum
Adıyaman sarma tütünün dumanı
Her sabah yürüyorum
Meyve bahçelerinin arasından
Masmavi Ege Denizi’ne
Ardımda yörenin en güzel ormanı…
Hapishane önünde kadınlar
Kiminin kardeşi
Kiminin kocası mahpus...
Malatya'nın Hasırcı köyünden Osman
Yirmi dört yıl gün almış cinayetten
Cefasını, vefasını
Zevki sefasını
Kalana bırakıyorum
Gidiyorum bu şehirden
***
Bir güldürse üç ağlattı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!