Bunca eza cefa bizlere yeter
Biraz da düşmanı üzelim artık...
Yaş akarken niçin dökülmeye ter?
Çalışıp misk koksun güzelim artık! ...
Şafaklar doğmakta eylenmesinler
Ayrandan, kımızdan meyimiz olur,
Sazlıkta kamıştan neyimiz olur.
Tagor, Niçe, Şekspir...neyimiz olur;
Bizde Yunus, Edebalı yok mudur?
Gündüz aylak gezer, gece hovarda;
Rab var, olunamaz onsuz şerefli.
İnsanız, alemde sonsuz şerefli...
Ama Ozanali, ama Şerefli,
Şükür, yol gösteren beyim var benim!
Bulutlar inse de bayrağım inmez;
Bilinmez, kim kimi yola yolcular?
Yolculuğa hazır ola yolcular!
Vakit hazan vakti, göçer yolcular,
Canlar içre bir can olsan, ne fayda.
Kuldur, neler neler ister çaresiz,
Dilim buruk, tadım yok
Tatmaya inadım yok
Adımı anmazlarsa
Atılacak adım yok.
Al yemeni tak, ana
Yürekten gelmezse gayret boşuna
Miz'açları sevilmiyor kardaşım...
Sebep yaptıkları başlı başına;
Haraçları sevilmiyor kardaşım.!
Arif kapı açar mana yönünden,
Bir bilinmez tınıdır,
Şiir, dört nala at süren bölükten gelir.
Hareketten sese dönüşür,
Farkındalıktan ve kendindelikten gelir.
***
Bazen bir şırıltıdır kulaklarda,
Derin derin, için için
Halim benden yakınıyor! .
Ey canımın içi, niçin
Dilim benden yakınıyor?
Yer göğe nasıl asıla?
Evrende görünen, gizli gerçekte,
İnsanız, algımız farklı ölçekte.
Her bir güzellikte, bin bir çiçekte,
Yüce Yaratan'ın eli yok mudur?
İki melek hazır iki yanında,
Eve tıkıllmışken kafa yoralım,
Hava durumunu hayra yoralım.
Meteoroloji ne der, soralım:
Kardan sonra tipi, dolu yok mudur?
Fakirin engeli, zengin yolu dağ,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!