Ayrandan, kımızdan meyimiz olur,
Sazlıkta kamıştan neyimiz olur.
Tagor, Niçe, Şekspir...neyimiz olur;
Bizde Yunus, Edebalı yok mudur?
Gündüz aylak gezer, gece hovarda;
Bilinmez, kim kimi yola yolcular?
Yolculuğa hazır ola yolcular!
Vakit hazan vakti, göçer yolcular,
Canlar içre bir can olsan, ne fayda.
Kuldur, neler neler ister çaresiz,
Dilim buruk, tadım yok
Tatmaya inadım yok
Adımı anmazlarsa
Atılacak adım yok.
Al yemeni tak, ana
Azmet, Ferhat gibi dağlar yarası!
Güzeller içinde, Şirin, yar ası.
Ne kadar derinde gönül yarası?
Hekimin hastaya beyanı var mı?
Vatandaş, gel suçu elde arama,
Yürekten gelmezse gayret boşuna
Miz'açları sevilmiyor kardaşım...
Sebep yaptıkları başlı başına;
Haraçları sevilmiyor kardaşım.!
Arif kapı açar mana yönünden,
Bir bilinmez tınıdır,
Şiir, dört nala at süren bölükten gelir.
Hareketten sese dönüşür,
Farkındalıktan ve kendindelikten gelir.
***
Bazen bir şırıltıdır kulaklarda,
Derin derin, için için
Halim benden yakınıyor! .
Ey canımın içi, niçin
Dilim benden yakınıyor?
Yer göğe nasıl asıla?
-Alışılmış gösterilerde rol kesenlerin polislerce yakalanan çocuklarını geri almasını duyarlık diye sergileyenlere ithaf olunur.-
Elbet biliyoruz, ana, babasın.
Ne denli incesin, nice kabasın.
Bu çocuklar senden şüphemiz yoktur
Neden başkasına yamalar basın?
Yiğit çıksa gurbet ele,
Garip kalır tek başına.
Göz yaşları izbe tele,
Sökün gelir tek başına.
Uyan gafil, ayıl, uyan!
Bunca eza cefa bizlere yeter
Biraz da düşmanı üzelim artık...
Yaş akarken niçin dökülmeye ter?
Çalışıp misk koksun güzelim artık! ...
Şafaklar doğmakta eylenmesinler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!