sen bir gün olsan sevdiğim;
Sokakta oyun oynarken,
annemin 'hadi yemek hazır eve gel.' diye seslendiğinde 'hayır aç değilim' dediğim, sonrasında salçalı ekmekle dünyanın en lezzetli yemeğiymişçesine karnımı doyurduğum Gün olurdun.
Arkadaşlarıma 'bizde kurabiye var, hadi bize gidelim dediğim, annemden gizli aşırdığımız ve dünyanın en tatlı kurabiyelerini yediğimiz Gün olurdun.
İlk bisikletimi aldığım günün heyecanı,
İlk kırmızı ayakkabılarımla sokağa çıktığım günün sevinci,
varlığında yokluğunla kefenledin ruhumu
gözlerinin git bakışlı musallasında buldum cesedimi
sana nefes tükettiğim
vade doldurtmak mıydı azraile özendiğin?
ritmik notaların yok artık
sesinde sela vaktim!
öyle ağladım ki ardından
kırk yıllık.
ardından ağlamak bırakmadım hiç kimseye.
24 Nisan 2025
Ne doğru söylemişler ''Seni hayatta bırakmam.'' diyenler
Her biri bir parçamı öldürdü giderken.
Bi insan kaç kez ölür hayatta?
Kaç kez yıkar ruhunu kaç kez kefenler?
Kaç kez musallada bekler saçlarını okşaya okşaya keşkelerinin , hayallerinin, belkilerinin , özlemlerinin, kırılmışlıklarının, sevmelerinin, sevilmemelerinin.
Kaç kez sırtında taşır cenazesini?
geçen bir filmde izledim sevdiğim
(tarafından hiç sevilmediğim)
ne güzel seven adamlar var
ne güzel sevilen kadınlar
24 Nisan 2025
şimdi git
dalgasız deniz olur mu deme
yıldızsız gecelere bırak yerini ve git.
şimdi git
kaptansız kalsın bu gemi bir kurtaran olur elbet git.
şimdi git
sokağına bıraktım keşkelerimi.
gözlerimi
mevsimlerinden sürgünlere gönderdiğin yılın,
hayalimi
sokaktaki çocuklara eğlensinler diye verdiğin ayın,
ismimi
Belki bir gün,
Adını, yaşını, boyunu, kokunu, nereli olduğunu,
Konuştuklarımızı,
Sustuklarımızı,
Kahkahalarımızı,
Kavgalarımızı
sana kurduğum cümlelerin ayakkabıları eskidi.
çırılçıplak kelimeler uzanıyor boylu boyunca yokluğuna,
bir selamınla ört üstünü.
mevsim yaz
üşüyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!