Allahın emri Peygamberin kavliyle
varlığını verdim yokluğuna,
lakin hala onaylamıyoruz ben ve kalbim bu beraberliği.
varlığınınmı gönlü aktı yokluğuna yoksa
yokluğununmu varlığına bilemem.
ancak bi uyku tutulmasında görmüş olabilirler birbirlerini
soluduğun hava,çiğnediğin yol,
ıslandığın yağmur,yandığın güneş,
üşüdüğün rüzgar,bindiğin otobüs,
dinlediğin türkü kesiştirmez bazen; artık o kesişmeyene ne derseniz? ; kader,hayat,yürek ya da memleket.
ama bilirsiniz ki geçmişsinizdir birbirinizin kaderinden,hayatından,yüreğinden ya da memleketinden.
ya da geçememiş kalmışsınızdır.
geç kaldık ne varsa,
ne kadar yarım yamalak hali varsa hayatın bize aitti.
hiç bir filme tam vaktinde gidemedik mesela.
yetiştiremedik gün başlangıçlarına kendimizi geç kaldık.
tutuşturamadık vaktimizi aynı sehere,uyandıramadık.
hep soğuk kahveler ikram edildi mesela,
Kızsan geçiyor da
Kırılmışlığın çaresi yok.
Kızınca vurur, kırar, döker, söyler, bağırır, çağırır,
Belki ağlar
Sonra tekrar vurur, kırar, dökersin.
Ve geçer
yüreğim,
ağır ayrılıklı bir aşk bu
geçmiş olsun.
bu aşkın adı da 'geçmiş' olsun.
Kasım 2010
gittin.
ben en deli tavrımla
doldurmaları az kılıp taşırırken boyumdan seni,
sen en akıllı halinle
bomboş edip içimi gittin.
gittin,
hasretinin kırıntıları dökülmüş, günahtır!
topluyorum yüreğimin yerinden seni.
17.3.2010




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!