Bir bilinmeze sürüklenip
Dalıp gidiyor gönlüm,
Uçsuz bucaksız gökyüzüne doğru.
Ne bakmaktan alıkoyabiliyorum
Ne de bir perde çekebiliyorum gözlerime.
Kalbin aynası ise şayet
Bir hasret türküsü
Sardı dilimi...
Önümde takvim yaprağı,
Gün sayıyorum
Şimdi…
Gözlerim,
Belki çok yoruldun
Kendinden…
Çok sıkıldın
Bir şeyleri beklemekten…
O zaman
Yüreğinde saklı kanatları,
İçimde bir yerlerde,
Başa çıkamadığım yalnızlığımla
Yanımda olduğun için
Teşekkür ederim sana
Hayali arkadaşım ve
Gerçek olmadığının
Nice yağmur yağdı gözlerimden,
Yine de eksilmedi tebessüm yüzümden.
Bir yaprak misali savrulurken öylece
Tutup kaldırdı yüreğim beni
Kök salmayı öğretti böylece.
Anladım ki yaşamak,
Gönlümden akandır,
Satıra dökülen.
Hislerimdir,
Vücuda bürünen.
Ne eksik ne fazla
Dilimden
Hoşgeldin hayatımıza
Ey Ramazan!
Huzur esintisi getirdin
Yüreklerimize.
Umutla doldun
Sinelerimize.
Bir kuş ki
Özgürlüğe,
Kanadı varken
Gökyüzünde,
Uçmaya hasret.
Bir kuş ki
Bildim bileli kendimi
İnce bir çizgideydim.
Atacağım bir adım cennet
Diğer adımım
Cehennemeydi sanki.
Adım atamadım, ben de…
Unutmak istediklerimde varoldum
Hayallere uyuyup gerçeklere uyandım
Kaçarken yalanlardan
Umutsuzluğa yakalandım
Ben benden ne zaman ayrıldım
Bilemem ama
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!