Üç beş soysuz birleşmiş devlet kuracak güya...
Bu ne densiz hareket bu ne anlamsız rüya!
Tarih bize öğretti işiniz yalan,riya...
Türk'ün kılıcı artık boynunuza inecek,
Anaların çektiği kalp ağrısı dinecek.
Doğmakla başlamıyor bu dünyanın çilesi.
Bu hayat ki sevdalar, âşıklar silsilesi.
Bir güzele tutulmak, bir ela göz telaşı,
İnsanoğlu bu yolda döküyor kanlı yaşı.
Kendi öz yurdumuzda yabancı gibi hayat…
Hâlbuki dilde, işte, fikirde birlik niyet,
Ödenir zannetmeyin, bu diyet başka diyet;
Memleket elimizden “bye” diyip de gidecek.
Mektebinde duyduğun başka diyarın sesi,
Efsunlu gözlerinle aklımı baştan ettin,
Yıldızlara kaçarken beni hayale ittin,
Gönlümdeki ateşi esen yellere kattın,
Ömrümü kor misali yakıp kavuran güzel…
'Yüreğimde dileğim, avucunda yüreğim'
Hayâlin hapsoldu gözümde yine,
El uzattım, eremedim, ne çâre.
Bin kahır savurdum sensiz her düne,
Bir yârına varamadım, ne çâre.
Dilim lâl olsa da çıkardı sesim,
“Aslı nedir? ” Diye sorarsan bize:
Gönlü hoş olmaktır memleket sevmek.
Eğri ele, eğri kola, kör göze,
Doğru baş olmaktır memleket sevmek.
Lüzum yoktur söze kibir sokmaya,
Dün gece rüyama periler doldu,
Dediler: sevdiğin kıza ne oldu?
Dedim: terk edip de gitti gönlümü.
Dediler: sevdiğin yoksa öldü mü?
Dedim: “ölse idi keşke” içimden.
Dediler: bu güzel bizim biçimden.
Şehit Ata’m, duy beni! Kesiliyor takatim,
Bu nesil bilmez seni, inkârda hakikatim.
İzmir’i yakan eller sanki boğazımdalar,
Ruhuma demir attı o kaçan donanmalar.
Sebil edip kanını bize bir vatan veren,
Nasibimdir deyip meylettiklerim,
Gönül servetimi satıp gittiler.
Derdini kendime dert ettiklerim,
Kahrıma neşeyle çatıp gittiler.
Anlarlar zannedip sevda sırrımı,
Gönül, ne inlersin sevda bağında?
Garip feryâdını eller ne bilsin?
Herkes keyfederken bahar çağında,
Senin hazânını kullar ne bilsin?
Tutuldum bir kere aşkın nârına,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!