yüreğim cehennemler kadar soğuk
buz tutmuş bir ateş avuçlarımda
titreyen nefesim, nefesim boğuk
hasretin meyvesi göz uçlarımda...
vuslata yol alan yıllar tutulmuş
kararmış sevdanın beyaz sayfası
içimde bir yılan:azmış, kudurmuş...
şimdi bende midir azap sırası?
bir korkudur sara tüm bedenimi
zihnimde dolaşır karabasanlar
hasret karanlığı deler gölgemi
toz olur savrulur tüm yaşananlar...
damarımda kan katrana döner
ruhumda simsiyah gölgeler çıkar
yorgun gözlerimin ışığı söner
ve gece sinsice içime akar...
dolaşır havada bir ince tını
yıldırımlar çakar kulaklarımda
zorlayınca kalbim öfke hattını
depremler oynaşır şakaklarımda...
derdimi dinleyen yalnız dört duvar
kucaklayan da o yumruklarımı
sessiz haykırışı dinleyen mi var?
o dinler çaresiz çığlıklarımı...
yalnızım kapımda çalmıyor bir zil
boşluğun yüzüne gülmüyor lebler
öylesine küstah, öylece rezil
bir asra dakika diyen saatler! ! !
ağlamam bu ani terkedilişe
canlanmaz içimde tek bir hıçkırık
boş kalan dünyamda kokmaz endişe
sevgisiz kalmaktır gerçek yalnızlık! ! !
Kayıt Tarihi : 3.3.2007 23:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!