-Doğan Ergül için-
-I-
şaşırmayı hâlâ unutmamışım
işte yine ağzımda o acı su
-I-
ölümsüzlük yalan, diyordu zaman
dinle bak, içindeki o lacivert uçurum
derin bir kuyunun hüzünlü şarkısıyla
çağırıyor seni hiç usanmadan
gecenin terli etinde
hayat, o ağır yele
savuruyor hiçliğin tozlarını
çınlayan reklam ışıklarına
demirli gölgelere
-I-
gün bitecek paramparça döneceksin kendine
silmeye çalışarak geceden suretini
aynaya bakacaksın içindeki deliye
ellerinden yağardı
en güzel yalanından dünyanın
bedenimde titreyen kar taneleri
hangi sevişme bir vedadan daha uzundur
nedir ki aşk çağımızda bir merhabadan başka?
bu gece bırak beni
kırılmış dal gibiyim
suskun güz birikimi
yorgunum
savrulmuş harman yeri
o düşler
yüreğime yağmurlarla düştüler
geçerken içimdeki göçebe iklimlerden
beni bir kez olsun terk etmediler
o düşlerdi, anızlarda, çitlembik göllerinde
bu acının bir tanımı olmalı
bana hiç söylenmemiş sözcükler gerek
gözlerime doluşan bu yağmur kuşlarının
her sevgiye bir tarih düşüren yanlışların
çıkmayan sokaklarda yitirdiğim düşlerin
havuzlu bir bahçede
kuş sesleri gibi bir şey sevdiğini düşünmek
hapisten yeni çıkmış bir dostun
yanındaki iskemlede gülümseyen solgun yüzüne
dokunuvermek
hüzün ikizidir aşkın
birlikte beklerler yol ortasında
ah, serkeş güzelliği elmas sevişmelerin
çağırmasın beni artık çılgın kırallığına
diş izi çoğaldıkça bitiyor elma
değerli ayten mutluya geçmiş olsun acil şifalar diler en kısa zamanda aramızda olmasını yüce allahtan dilerim saygı ve sevgilerle
Size yorum yapmak bana düşmez. Şiirin kötüsü olmaz bence yazanlar insan oldğü müddetçe.
Sizi çok ama çok seviyorum. Bende yazmaya başladım henüz yeni. Hayat yolunun sonunda, becerebilirsem yazmanın çok başındayım.
En büyük arzum sizinle tanışmak hayranım size. Ne güzel dile getiri ...