Uykusuz gecelerin ardından
Başlayan yorgun günleri
Sevemediğim için...
İnsanların sahteliklerinden,
Dost bildiklerimin ihanetlerinden,
Hüzün yağar gönlüme
Damla damla
Ne gelen ne giden vardır
Açılmaz kapılarım
Bilinmez
En derin sevdalarım
Ayrıyız ayrı....
Ayrılık yazılmış alnımıza gayrı..
Vuslatın fikrini de zikrini de
Gömmüşüz çoktan yürek mezarlarımıza,
Üstüne toprak niyetine atmışız anıları...
Yitirmişiz kendimizi,
Bir damla idim
Gül yaprağında...
Bir anda buharlaştım
Bir toz zerresi
Rüzgarla hiçliğe karıştım..
Kaç yaşında içimdeki bu hüzün?
Kaç asır daha taşınır bilmem,
Yarım kalmış anıların bu ağır yükü...
Ne zaman silinir zihnimden yüzün?
Ve diner mi sızısı yaşanmışların?
(Biricik oğluşum Tolga Mert için..)
Bilir misin,
Özlemenin,
Kaybetmenin hain korkusu,
Yüreğimi vurur her daim...
Sana da benim gibi
İzlemek
Hüzne eş bir gün batımının
Tenha sahillere kış düşüşünü...
İzlemek
Bir sonbahar mevsiminde
Maviye eklenince kan kırmızı,
Geceye döner rengin özü...
Ve korkular sarar beni,
Alır gider başını mutluluklar...
Seni kurşunlar değil,
Kahpe yalanlar,
Satılmış dudaklar,
Seni dost bildiğin insanlar vurdu...
iki kolun iki yana düştü,
ve kaskatı kesildi bedenin...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!