(14 Ay sonra yeniden...)
İki ucu ölüm
Kaçarsan paramparça
Kalırsan yangınlarda...
Kaç özlemek boyunda aramızdaki mesafe...
Uzadıkça uzadı bekleyişlerim..
Kaç hüzne bölündü yüreğim....
Sayamadım, kaç günler geldi geçti,
Vedasız gidişinin üstünden..
Daha kaç günler geçecek...
En az seninkiler kadar büyüktü
korkularım...
Saklayamadığım öfkelerim...
Taşınmaz acılarım,
Kendimle hesaplaşırken,
çekilmez sancılarım vardı...
Dayarım omzuna gecenin, dertli başımı
yorganım hüzün, yastığım hasret...
Elimin tersiyle silerken gözüm yaşını
Yüreğimden çıkıp gider o derin nefret..
Ve Usulca kapanır gözlerim
yığılır yatağa yorgun bedenim...
ne gökler eski mavi
ne güneş ısıtıyor
içimi
ekisi gibi
cıvıl cıvıl baharlar
kar kokusu taşıyor artık
Hüzündür,
Gülümseyişimin bir yanı.
Özlemek seni,
Mutluluk dediğim
Garip hisse
Saplanıp kalan bıçak.
Yoktu bir bağımız aslında
Yürürken öpüşen,
Ayaktabanlarımız da olmasa...
Hani,
Yabancı bile sayılırdık...
Nereye gitsem gelirdin ya
Ve ben bekleyen
biriktirmiş acılarını geçmişin
tecrübelerle sabitlemiş sevgisini.
Sevgilinin
gelişine de gidişine de hazır...
Hiç şiir yazamam sanmıştım
sen
beni böyle bırakıp
gittikten sonra,
işte yazıyorum.....
demek ki hala yaşıyorum...
Eskiden
Gökyüzüne baktığımızda yüreğimiz güneş dolardı...
Gülümsemekten eksik kalmazdık,
Eksik kalsada sofrada ekmeğimiz...
Dost evlerin ufacık odalarında,
Dost muhabbetlerle ısınırdık...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!