Çok zaman oldu
tabanlarım sahili dövmeyeli
ve çoktandır martıları selamlamadım
besbelli küsmüşler
cevapsız çığlıklarım
ya da unutmuşlar görüşmeyeli
sebepsiz bir fırtına içimde
alabora oluverir gemim
gençliğim döner
masum bir çocuk ağlar zihnimde
ağlama diyemem
doya doya ağla çocuk
Sen sabahıydın umut gününün
gözlerin yediveren çiçeği
uyumuş uyanmışım misali
hayatı anlamaktı senden sonrası
gözlerin değişimin dönüm noktası
ben görememişim ki dünyayı
Yine boynum büktüm, yine sızlandım
Bu derin yaramı kim sarsın babam
Bedenim tükendi, ruha gizlendim
Sen yoksun, sırrıma kim ersin babam
Acım konaklarken, herkes kaçıyor
Aylardan Eylül
günlerden sen
umut yağıyordu gönlümün
en bakir tepelerine
bekleniyordun
vuslatın en güzeliydin belli ki
Oy dağlar! Oy! Kara haberin geldi
Zehirmiş dumanın ciğerim deldi
Feryadımla ahım göğe yükseldi
Yaslandım duvara han dayanır mı?
Böylesi habere can dayanır mı?
Sen
güven sokağımın
en nadide köşesi
gönül pınarımınsa
vazgeçilmeyen sesi
Sen
kalemim yazmıyor artık
kelimeler inatta
yüreğim paramparça kırık
çalmıyor eski nağmeler
akıl mı?
firarda…
Şey …abla dedi çocuk
duymadım gerisini
gözleri anlattı daha çok
ruhundaki darbeyi
mavi ve dalgalı gözleri
ötesi teferruat…
yüreğinni içtenliği mısralarına yansıyan,gönül iklimimde her daim özel bir yeri olan güzel ablam..bir tanecik şairim