Aylin Ayla Selçukoğlu Şiirleri - Şair Ay ...

Aylin Ayla Selçukoğlu

Metanet timsali,yükü kırk kilo
Nerdesin kim bilir? Gelmez bir alo
Hedefi alnından,vur avcı filo
Ruhuma giydiğim Aslan Mehmed’im 3.3.2008-8.34-8.40

Döndük sanılmasın,ezber bozuldu

Devamını Oku
Aylin Ayla Selçukoğlu

Ak akçesi duan,kara günlerin
Hesabı sorulur,yiten dünlerin
Sevabı yazılır,siper Anların
Ruhuma giydiğim Aslan Mehmed’im 4.3.2008/09.53

Akdi fesholundu,sonsuz barışın

Devamını Oku
Aylin Ayla Selçukoğlu

2001 yıllardan ve aylardan 19’u Nisan’ın…
Ateşten bir gömlek giydiğim,en zor zamanlarım.İlk gençlik yıllarım,ilk görev yerimde,ikinci yılım.Mesnetim dediğim,öte yarım bellediğim tek yumurta ikizim yanıbaşımda,hatta aynı okulda,aynı görevi beraber idame ettirmekteyiz sonsuz bir iştiyakle.Sanki 16 yaşımıza kadar dip dibeliğimiz yetmiyormuşcasına,hayatı ve tüm zamanları paylaşmaya devam ettiğimiz bir zaman dilimi,22. yaşım!
Bacımla nefesimiz kesilene dek karın ağrılarına kalacak kadar gülüşe konuşa yorgun, bitap ve hatta “Allah sonumuzu hayır getire,sabahımız inşallah aydınlık ola” diyerek uykuya daldığımız bir karanlık gecenin güya aydınlık sabahı…
Yatılı İlköğretim Bölge Okulunda, öğretmenlik ve ayrıca belletmenlik yapmaktayım.Nöbeti devraldığım günün ilk saatleri. Görev yerim de okulun uçsuz bucaksız bahçesi.Öğrencilerimin arasında kaybolmuş ve gözükmemekteyim.Ebatım buna müsaade etmemekte,öğrencilerim ise askerden celp gelmiş ama tecil ettirenlerden…Okulumuza yeni basketbol potalarımız gelmiş,teslim almışım ve boyatmaktayım. Daha doğrusu çocuklarım potanın etrafında boyamada ferah renklere,ben de onlara bir gayret moral vermekteyim. “Yavru aslanlarım”,“Benim çocuklarım bir başka”,”Size layık olanı kendi ellerinizle bezeyin,emek te sizin ürün de” vs. Öyle ki çok kısa bir sürede potamız yerine de kaynatıldı,çocuklarım bin bir hevesle oynamaya da başladılar kazana kaybede.Vazifem gereği zil çalınca çocuklarımı derse aldım ve bahçemiz boşaldı.Ben de dersimin başındayım. Sınıf kapımız çalındı,gelen 2.kat nöbetçi öğrencimiz.(İdari kattı ya 2.kat) Biraz endişelendim sanki,acele müdür yardımcısı odasına çağırılınca.Hem bir gece öncesini düşünüp başladım duaya.Hayır olsun diyerek ağır ağır ilerledim kafamı bir sağa bir sola manidar sallayarak.Soramadım bile “Neden? ” diye,o kadar hayrete düşmüşüm.Tabi korkunun ecele faydası yok düşüncesiyle,gidip merakımı gidermeliydim.
Minik çekik gözlerim olmuş koca üzüm tanesi.Çaldım kapıyı ve girdim içeri yarım ve isteksiz bir tebessümle.Selam aldım ama hislerimde yanılmadığımı da anladım.Derken imza karşılığında bir sarı renkli zarf tutuşturuldu elime.Ben o vakte kadar şükür ki hiç düşünüp te hak etmedim aklıma geleni diye bir aralık sevinivermişim,”Meğer boş yere huzurumu kaçırmışım,belli ki bir arkadaşımdan renkli zarfta mektup geldi.” sanarak.Ben beklenmedik bir sevinçle boş bulunup alkış çalınca müdür yardımcımız da ne diyeceğini bilemedi.Nitekim,benim mutluluğum da kısa sürdü.Açtım zarfı bir hışımla.Ne göreyim? Görev İhmalimden bahsediyordu,nöbetimin başında değilmişim de öğretmenler odasının en derin sohbetlerinde çay ve sigara keyfi yapmaktaymışım.Ben,kendimi bilmesem,inanacağım.Nasıl zarfı alarak okul müdürümüzün odasına hesap sormaya gittim.Hatırlamak dahi istemiyorum.Öfke ile kapıyı açar açmaz elimdekileri fırlatıvermişim okul müdürümüzün masasına.O an gözümden kaymış hayat ve ben de dahil herkes,her şey…Başlamışım ağlayarak hesap sormaya ki hıçkırıktan soluğum kesilmiş hak etmediğim,ağrılığından ezildiğim ithamla.Gürültümüze müdür baş yardımcımız yetişti tabi ve hemen yatıştırmaya yeltendi,benim ardına dek açtığım kapıyı kapadıktan hemen sonra.Bir de nöbetçi öğrenciden su rica edildi tabi,yine benim için.Oturtamadılar beni ya koltuğa,sakinleşmem için,en sonunda kahkahalarımla kırmış geçirmişim ortalığı.Okul müdürüm,odasına giderken,öğretmenler odasında benim tek yumurta ikizimi görmüş meğer.Uzun uzun da bakmış hani,ben miyim değil miyim diye.Saç,boy,kilo,yüz her şey aynı.Diğer nöbetçi arkadaşımızı da öğretmenler odasında görünce peşin peşin hüküm vermiş,hazırlatmış hepimize birer sarı renkli zarf.E tabi ben de bahçede kocaman öğrencilerimin arasında göze gözükmezken imza karşılığında almış oldum ilk sarı zarfımı…Allahtan ki şahidimizmiş Eş-Şehid (c.c) ,Er-Râfi(c.c) ,El-Mütekebbir(c.c) ,Rahman ve Rahim olan rabbimden sonra Müdür baş yardımcımız,”Öğretmenler odasında biz Leyla Hanım’la sohbet etmekteydik,Ayla Hanım da potalar boyanırken başındaydı,görmediniz mi? ” deyince okul müdürümüze,hepimiz kopmuşuz adeta ve buruk bir sevinç yayılmış hepimizin çehresine,ala utançla karışık.Tabi hemen ayıbımızı örtelim diye davrandım okul müdürümün eline.Öpeceğim illaki,katiyen mümkünatı yok.Okul müdürüm de büyük gafını nasıl affettirecek onun hesabında.Şimdi sarı zarfı da vermiş bulundu hani tek yumurta ikizimi ben sanarak,bana.Karşılıklı helalleşip kavilleşerek tatlı bir anının sessiz (Aslında çok sesli olmuştu bir araya gelişimiz ama,şükür ki kimsenin hakkı kimsede kalmadı.Halen okul müdürümle sıcacık bir diyalogla görüşmekteyim.) kahramanlarını oynadık işte öylesi bir günde. Ne ben unuttum o anı,ne de diğer yaşayan,yaşatanlar.O gün bu gündür,yine de bizzat kişinin kendi ağzından dinlemeden kesin yargıya varmam,yaşadıklarımı yaşatmamak adına! Her bir araya gelişimizde ikizimle, şakalaşırız.”Ahhhh sen var ya,senin yüzünden,neyseeee”diyerek başlar ve bitiririm konuşmayı.Dedim ya neyseeeeee.Şükür bu günlerimize.Akıttığım göz yaşlarım yanıma kâr kaldı sadece.Hepsi dünün bir parçası,dünümden bir hediye……..

Devamını Oku
Aylin Ayla Selçukoğlu

Sehid düşen can’a,ister ağla kız
Albeyazlı tabut, yangınıma köz
Kör zürriyetleri, milletime koz
Ruhuma Giydiğim Aslan Mehmed’im (23.02.2008) 20.48

Vatanım,bayrağım, bölüp yakıp sat

Devamını Oku
Aylin Ayla Selçukoğlu

Ümmîlere inat, şafağı eden (Kitab okumamış, yazı yazmamış, kimseden ders görmemiş kimse)
Çelik iman zırhlı,ganimet beden
Keskin bakışları,sanma ki nâdan(Kaba,nobran)
Ruhuma Giydiğim Aslan Mehmedim 26.02.2008/16.23-16.27

Ebr’in sağdığı yaş,İbrahim OKUR

Devamını Oku
Aylin Ayla Selçukoğlu

Susayan bir damla suya,dudaklarıdır çiçeğin
Ben de renk renk o çiçekle gülmeliyim
Ömrüme yağmalı mavi bulutlar,karlar altında
Nadasa bıraktığım sevdaları yaşamayı,özlemeliyim

Çorabını,kareli gömleğini ütülemeliyim,gecemin

Devamını Oku
Aylin Ayla Selçukoğlu

Benliğimle yeniden barıştırdınız beni
Eksilmeyen sevginiz kahretti bendeki
Şaşıfelek çıkmazlarını
Aslında gitmiyorum,sizde var olacağım
Yağmur ıslatmayacak sissiz yanaklarımı
Ardımdan laf gelmeyecek,eminim

Devamını Oku
Aylin Ayla Selçukoğlu

Ve bir mavi dalgaydı yaklaşan
Kıyısına vurup duran güneşe seslenip
Günden ve ötelerden bihaber, vuslat
Asumanın yırtılışına sardı bedenini
Rabıtayı tattı,eskittiği hüzünden
Fakrın coşkusuyla ağ-gızıl goncadan

Devamını Oku
Aylin Ayla Selçukoğlu

Direnişin ayaklanışıyla
Şahlanmış gonçlu ağır işlek satırlar
Yardımına bağıran nefes yetişemez
Bi bardak soğuk suya delinen
Sevdanın gökkubbesinden
İnişe geçer hazan ve yırtınıp kahırla

Devamını Oku
Aylin Ayla Selçukoğlu

Dört mevsim güzelsin ay güneş gibi
Hüsni cemalini Sezerim bir gün
Uzaktan uzağa bak ateş gibi
Ak gerdana inci dizerim bir gün..........Cengiz Özkan

Kahve telvesinde,görmüşüm seni

Devamını Oku