fazla değil aslında hakkımda bilinmesi gereken;
gurbette doğdum ve yine orada büyüdüm
ve okulun yaz tatillerinde tanıdım
annemin ve babamın bir zamanlar koşuşturdukları sokakları,
şehri.
hep özlemle kavuşmayı bekledım manisa’ya ve
elbette oradaki yakınlarıma,
hep buruk ayrıldım oradan, onlardan.
gurbetin kazandırdıkları da oldu tabiî ki,
en azından öyle umuyorum:
kişiliğimi geliştirdi, başka başka kültürler tanımamı sağladı
ve yine sağladı görmemi bir çok yabancı kenti.
bugünlerde kuzeydeyim, ham ...
ben bir kadın tanıdım
ufacık elleri ve o ufacık parmağında
çok değer verdiği bir yüsüğü olan.
suya yakın yaşadığı için
kendini çok şanslı sayan
‘benim ülkemde suya biraz para bile vermeyip,
bir yüz yıllık kitabın
sararmış sayfaları gibi
bugün de okunduğunda
aynı harfleri taşıyan aynı kelimeler,
ayrı manalar gibi has
bir aradığım sen.
bul bakalım 10larca yüz1000 olan o insanlar içinde
içini,
yani seni,
yani kendini.
bak,
ne kadar geçmiş ve gelecek izler var ‘stambul’da
o sihirli vaktin geldiğini nasıl mi anlarım?
bilmem,
onu içimde gizli kalmış sana sormalısın.
fakat o seni dinler mi, anlar mı,
yine bilmem.
yanlız kalmayı
bir cankurtaran sanıp,
bizi yoran hayat okyanusun içinde ona sarılıp,
birazcık da olsa dinlenip
ve tekrar gücümüzü toparlayıp,
o okyanusta
yürümek o vakitlerde, ellerin cepte, sokaklarında
denize yakın olan bu berbat şehrin.
güzel olan tek şey,
seni bu şehirde unutmuş olmam.
ve geçerken hemen her gece bu sokaklardan,
şöyle bir durup baktım aynada
yüzüme.
hani kendine çeki düzen verir ya insan,
işte tam onun tersi bir izlemle.
baktım ve aradım ve sordum
kendime
şu doğa dedikleri canlı
şiirlere, romanlara, filmlere, sanata
konu ve malzeme olmuş.
yoğrulmuş,
afiyetle yenmiş, ya da
miğdeyi bozmuş.
kayıp zamandır aramanın bedeli
tatlı bir yakınlığı,
eğer şafak vakti varmadan
haykırmış ise karanlığın soğukluğuna
mum ışığı
son sıcak aydınlığını.
standing all alone at the edge of a cliff,
reaching into your left pocket of your old trousers,
which went the whole damn way with you and
could tell the one or another story,
but never will do so,
not only because trousers cannot talk,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!