Kancalara takılmış etler,
Koyun,dana,keçiler
Canlıydılar bir zamanlar
Şimdi de bizler için bizler...
Hep kesip yiyoruz,
Hiç beklemediğin,ummadığın
Anlarından birinde
En çok sevdiğin,saygı duyduğun
Dostundan
Senin hiç oldu mu hançer yarası yediğin? ..
NEYZEN TEVFİK’in meşhur dörtlüğü
Hatırımda kalmış:
Kime sordumsa seni,doğru cevap vermediler;
Kimi hırsız,kimi alçak,kimi deyyus! .. dediler...
Künyeni almak için,partiye ettim telefon,
Sarmışlar etrafını yabancı otlar
İt tırnağı,hardallar,daha neler neler
Neydi yüzündeki bu acı tebessümler
Ah kırmızı gelincik...ah...
Asla koparmalara kıyamaz seni,bu nasırlı eller...
Yıllarca parmakları,tik-taklarda yoruldu
Hep beyaz sayfalara kaydı gözünün nuru
Ömrünü feda etti.Yok saydı kendini
Klavyeler arasında bir kadın…
Yirmi yıl hep böyle geçti
Eskiden kara derili
Boyunlarında tasmaları
Vücutları zincirli
Sayısız Kunta-kinteler vardı...
Efendileri,istediğini yapardı
Ne güzel gün böyle
Bugün tatil.Vatandaş mangalda,piknikte
Gidemeyenler de sevinçle gelmişler alış verişe
Üç-beş kuruş nasibleneceğiz diye
Benim gibi pazarcılarda ise farklı bir neşe...
Bazı geceler
Efkarlandığım zamanlar
İlhamım olur yıldızlar
Sizlere sıralarım şarkılar...
Bugünlerde sizlere ne oldu?
Günün yorgunluğunu
Alın terimle
Gücümle,katıksız emeğimle
Atıyorum…
Sen biliyor musun,bir tanem
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!