Kanadı kırık yaralı bir kuşsun
Yıllarca hep dertlerinle boğuşmuşsun
Kötü kaderine küsmüşsün
Sen hep susmuşsun be kardeşim…Susmuşsun…
Çektiğin çileler,bir bir dile gelse
Yıldızlar eskisi gibi parlamıyor
Denizdeki dalgalar eskisi gibi savrulmuyor
Bu gönül hep sana yanıyor
Ağlamak geliyor bu gece içimden…
Anılarımda hep sen kaldın
Dibek taşında buğday döverdin
Tokmağı her indirişinde,birazcık inlerdin
Sonra alınterini yavaşca dökerdin
Büyük sevdalım,sen köylü kadınım…
O zamanlar teknoloji yoktu
Bir zamanlar ben de memurdum
Ne çare hep sakin bir huyum
Yıllarca tek maaşa ettim,talim
Kiralardan kiraya koştum; kalmadı mecalim...
Ekmeği buldum yanında katık yoktu
Daha göreceğin ne acılar,
Ayrılmayacağız diye yalan yemin edenler,
Ardından terk eden ve edilenler,
Ve sel olup çağlayan pınarlar,
Hepsi de senin gözlerinde kaybolacaklar...
Çocukluğumda ne hayaller kurardım:
Kağıttan gemiler
yüzdürürdüm,su dolu leğende.
Kağıttan uçaklar yapar
Füze gibi yollardım boşluğa
Kemercisi,gözlükcüsü
Anahtarcısı,karpuzcusu
Çorapcısı,fıstıkcısı
Yine dizilmişler tesbih gibi…
Kimileri kemer seçiyor,takıyor beline
Diğer cumalardan farklıydı
Bugün.İçim sızladı
Kamarema farklı bir görüntü
Takıldı...
Keşke takılmaz olsaydı
Deniz,kum ve kadın
Ben bu üç nesneye bağlıyım
En zor anlarımda
Hepsi de olmuştur, dermanım…
Denizin;
Bu aşk,sıradan aşk değil
Yürekleri ağlasa da gözlerinden tek damla akmıyor
Yaraları tümden kabuk bağlıyor
Vücutlarının tek bir noktası bile sızlamıyor
Onların aşkları; bağrı yanıkların,devlerin aşkı...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!