Aydın Gürz Şiirleri - Şair Aydın Gürz

Aydın Gürz

Gülüm (16)
Dağlarına kar olmaz mıydım?
Kışlarına bahar olmaz mıydım?
Sana uzak
Senin gelmeni bekleyen diyar olmaz mıydım?
Sen isteseydin; senin için

Devamını Oku
Aydın Gürz

Gülüm (17)
Arkasından koştukça sevdam büyüyor
Büyüdükçe başıma bela oluyor
Her gün biraz daha seni arıyor
Yıllar sonra bu şehirde seni soruyor
Hayaline kavuşuyorum Gülüm...

Devamını Oku
Aydın Gürz

Gülüm (18)
Hayal edilecek
Yaşanılmamış bir his
Doyurulacak her sevdaya
Hasret kalmış bir açlık
Temiz bir dünya içinde

Devamını Oku
Aydın Gürz

Gülüm (10)

Bir asırlık
Yaşanması lazımdı bu sevda
Götürdü beni
Çaresizlik yoluna ne fayda

Devamını Oku
Aydın Gürz

Sen bir ömürlük sevdanın
Vebalini yüklerken yüreğime
Ben senin için
Bin gün bir gül diktim yüreğime Gülüm

Sevdalar tomurcuklandı, filiz oldu ahımda

Devamını Oku
Aydın Gürz

Gülüm (11)
Ve yorgun düştü hayatım
Kara günler
Sabret bir gün bitecek
Beyaz güller sade
Bin günde olsa, bir günde olsa

Devamını Oku
Aydın Gürz

Gülüm (12)
Buralarda sensiz geçen günler
Sana hesap soracak bir gün
Çünkü ahından ölüyor
Bir mecnun her gün
Bu ayrılık değil

Devamını Oku
Aydın Gürz

en iyisi sen git(me) parantez içi cümleler bana kalsın sevgili... a.gurz

Devamını Oku
Aydın Gürz

Can kendimi tanımam için bana yeterince anlamlar yükledin. İlk defa değil bu aldatışım kendimi sende biliyorsun. Çünkü bunu sende defalarca yaptın.biz aslında kendimizi aldatmaktan muzdaripiz. Başka tenlerde kendimizi arıyoruz aç sokak köpekleri gibi. Bir beden daha sonra. Açlığımız gittikçe büyüyor. Biz büyüyoruz ve içimiz küçülüyor,daralıyoruz. Nefes alamayacak durumlara geliyoruz.aynaya bakmaktan korkuyorum.. O kadar gizli emel peşindeyiz ki insanlık olarak kimse kimsenin bir şey bilmediğini bilerek devam ediyor oyununa. Kimse gerçekten Leyla olamıyor içtiği şaraplardan başka, sonra amansız fırtına kopuyor. Dedim ya gitmek değil aslında. Kalsan ben gideceğim. Gelsem sen gideceksin.. Bir zaman aşımına uğrama oluyor sevgilerimiz. Kimi zaman kalan kimi zaman giden ama acıyı en ince damarlarına kadar yaşamasını bilerek. Çünkü sergüzeştliğimiz bundan kaynaklanıyor. Dağıtmamız gerekir birbirimizin içindeki o bilinmez denizleri. İşte tam o anda başlıyor gel-git ler.. Git-gel ler.. Ne zaman sığınacak bir kapı bulsak en kutsal sığınak sayıyoruz kendimize orasını ama sonradan farkına varıyoruz ki sığınaklara sığmıyoruz... Ya içerdeki ateşten kaçıyoruz ya da dışarıda ki sıcaklık bizi yeniden çekiyor kendine.. Hep basit geliyor kelimelerle yaşamak,, o zaman başlıyoruz işte atmaya içimizin en derinlerine.. Biriken küme küme yığınlar gücümüz yetmiyor o yığınlar arasından çıkmaya sadece başımızı uzatıp bakıyoruz sonra geri çekiyoruz.. Çünkü dışarısı daha tiksinç.. Hani bir Anadolu medeniyet simgesidir ya içimizde yaşarız ama belli etmeyiz... Yıkıyorum bu kalıbın hepsini farkındalığımız bunun da tabudan çıkmak için yeni bir tabu oluşturduğumuzu anlatacak derecededir. Açıkcası işimize geliyor.. Simyacı gibi aramak ama bulmak değilmiş gayemiz. Arayışımızın bittiği noktada bitiyoruz esrikleşiyoruz. Her ne kadar anlatırken kızarak anlatsak da o kadar çok şey var ki tiryakilik..böyle sürer gider... Kendime gelmedim can... Gelemedim... Hayat telaşı çekiyor beni.. Ama ben hayatı ne kadar arzuluyorum orası da bir nefes almaksa, bu kutsallık başım gözüm üstüne.. Kendine çok iyi bak hep kendin kal....sonrası mı? Geceler iyi gündüzler daha ferah olsun....

Devamını Oku
Aydın Gürz

Bir gözlerin kalmış
Anılar gibi canlı
Birde sözlerin
Bugünlerin yarınları

İçten bir dua yakışırmış

Devamını Oku