Çok uzun zaman oldu.
Gönlüm gamla doldu.
Umut çiçeğim bak soldu.
Arayanlar aradığını buldu.
Beni eller duydu.
Akşamlar akşamlar,
Kör akşamlar...
Seni, kendine saklayan,
Beni, sana özleten,
Sinemden bir parça gibi,
Kopartan, kör akşamlar...
Bir o yana bir bu yana bakar dururum.
An olur, kendimi yerlere vururum.
Alırım sevdamı, göklere savururum.
Yüreğimin çıkmaz sokaklarında...
Bir dem gelir, hırçın ırmaklar gibi çağlarım.
Bugün bir sıkıntı çöreklendi
Göğsümün sol yanına...
Kanadı kırılmış bir kuşun,
Çaresizliği gibi.
Ya düşmanı onu yutacak,
Ya da dostu yarasını saracak...
Bir sevginin esiriyim ben.
Öyle bir esir ki;
Beni benden alan,
İçinde hem coşku hem özlem barındıran,
Coştukça coşturan,
Engin bir denizin dalgalarında,
Dünya kurulalıdan bu yana
İnsanlık ağladı, hep yana yana.
Bu hayale kimler kana?
Gülmedi bahtımız bizim...
Hani sevdalar yaşayacaktık!
Hüznüm mü geldi?
Sefa geldi, hoş geldi.
Beni konuşturan geldi.
Sırdaşım, yoldaşım, arkadaşım geldi.
Ne zaman geçmiş ve gelecek kaygısı,
Seni ben uzak diyarlara...
Uçsuz, bucaksız çöllere,
Aşinasız hallere,
Götüreyim gel beri...
Kuytu köşelerin yalnızlığı...
Her yerdesin sen.
Bir çiçeğin kokusunda,
Yıldızların parıltısında,
Bir bebeğin masumluğunda,
Gecenin karanlığında,
Gündüzün aydınlığında...
Hangi perdeden çağırırsın bilemem.
Bilinir ki herşey sana bir perde.
Bilinmenin arzusuyla,
Varoldu cümle kainat.
Bir gizemli hakikat,
Bir esrarlı hazine...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!