yaralı kalp bugün yine tasada
huzuru görmedim azlıktan öte
oturduğum iki uclu masada
gıda alamadım tuzluktan öte
yüzüm asık kaldı nefesim boğuk
Aşina birinden bir emir duydum,
“uyuma, bir şiir yaz!” dedi bana.
Geç oldu, kalemi cebime koydum,
“suyuma bir şiir yaz!” dedi bana.
“bu mevsim kaynaklar az” dedi bana.
yeni yetme - şu genclerden - korkarız - bakınırız
şu genclerden - asi diye - sürekli - yakınırız
korkarız - sürekli - ancak - fuzuli - sakınırız
bakınırız - yakınırız - sakınırız - ne çare
Mikdat Bal
güven duyduğumuz mekruh kişiler
sılayı gasp etti iller tutuldu
lezbiyenler geyler erler dişiler
kolumuza girdi eller tutuldu
şiddet cebir tehdid olmuş hazları
karanlık görünmeye mecbur musun ey Ufkum
zaman günortasıyken nedir bu bilinmezlik
toprakların buzlanmış üstüme dökülür kum
bâki midir çileli ömürde silinmezlik
suçu dışarda değil hep kendimde aradım
sevgide tevazu da para etmez kibir de
sevgi bahçemizi gülistan yapıp
çimler miyiz vakti gelince aşkın
gözlerden bir damla muhabbet kapıp
mimler miyiz vakti gelince aşkın
sabrın mükâfatı olsun buluşmak
seninle buluşmam taşır mı mâna
içilmez senle bir bardak çay rezil
güneş bir parça şavk etse cihana
istersin kendine bolca pay rezil
gezdiğin yerlerde ot nebat bitmez
son ümidim sendin ey nazlı mefhum
sur gibi sağlamken yıktın beni aşk
tesellini hayal ederken ruhum
zalim mengenede sıktın beni aşk
içimi titretti buz gibi esmen
yürek ağacımda bir dal kırıldı
telafi imkânı budakta kaldı
bilmiyor musun kim kime darıldı
tövbeye gelmemiz adakta kaldı
sana uzandıkca boş kaldı eller
YA RESULULLAH
bizi yetimlikden kurtaran yetim
bil‘emrullah* sensin ya Resulullah
sana ümmet olmak mahzun niyetim
şefaat et bize ya Resulullah
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!