neler çektin sen neler bu dünyada oy gönlüm
siyasete girersen dosttan gelmez oy gönlüm
bu hayat karşımızda bir engelli duvardır
bu hengâmeyi ister sıva ister oy gönlüm
niyetim aidiyet makam-ı segâhına
adı kara sevdadır ak demeye getirme
kavuşmamıza mâni fesadın tezgâhına
yıkanmıştır temizdir pak demeye getirme
sana istikametdir benim için tek taraf
gidemem ki sensiz bir diyara ben
gidip hasret çekmek reva mı bana
mutlu olamam ki senden gıyaben
gözümden yaş dökmek reva mı bana
kabul et ki gittim sana yarar mı
biraz uyanık ol ey gafil şair
seni üzenleri sen de üz gitsin
bir halel gelirse mertliğe dair
dersini ver yamuk gelen düz gitsin
konu komşu belli seni aramaz
şiir yazmanın bir kuralı vardır
hududu bilip de çaplanmak lazım
her manzume yüksek değerli kârdır
vecde bürünüp de kaplanmak lazım
ne yaşadın gördün ise ömründe
şairin kalemi tükenir bir gün
kemençesi tefi neyi can yakar
arşivden teselli ararken her gün
badesi can yakar meyi can yakar
kalem yazmadı mı tutar dilini
sana tutulduğum saatden beri
mahkûmum mağdurum duysana beni
rakamlarla değil alnımın teri
önüne akarken saysana beni
saklama yüzünü nârin tülünde
Gözlerini görünce inan, vuruldum önce,
reva mıdır yaptığın bu devirde bu gence?
aklın, gözün ve burnun havadayken demişsin
beni bulmadan evvel "YAR BANA BİR EĞLENCE"!..
SANA DÜŞTÜ
Güldüğümü gösteren tek resim sende kalmış (Cemal Safi, 1939 – 2017, rahmetle).
bir şiire kafa yordum
baş tarafı sana düştü
gül göndermek istiyordum
reklamcı reisim Mülk'ü satıyor
kargalar aslana tilki satıyor
bir Türkmen beyim var gezip duruyor
elinde mikrofon ülkü satıyor.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!