Uzun yollar geçtim
Fikrime hasat yıllar…
Adımın geçtiği her şehirde
Sorgusuz faili meçhuller var…
Yağmura hasret toprak
Çölde bir ten beden…
nicedir
acıyla beslenir nehrim
kollarımda her dem keder
yoruldu hüsnü şairliğim
sızıyla oldu ömrüm heder
sana şiirler yazmak istedim;
öyle içten,
öyle derin.
kelimeler döndü durdu
aşkınla sarhoş aklıma;
misafir oldular,
Şimdi diyorum
şimdi gelsen bana...
Üsküdar' da okşarken akşamüstü Kızkulesi'ni
bir hüzzam beste sarmalar ruhunu kentin
Arnavut kaldırımları kucaklar
sokaklarını kedilerin
Kadın,
istemeden uzattı elini,
tahta masanın üzerinde duran
kimsesiz sigara paketine.
İnce uzun parmakları,
sararmış hatıraları
Ey ülkem!
Dışla topraklarından arsız ruhumu
Adımı göm tarihine...
Yalansız yaralı bir mabedim
Yok dinime inanan
Dönüş sancısı tutar dili
Dönerken seferinden üzgün adım
Ters rota
Riya, yalan
İki yüzlü yalnızlıklar taşır yarada sefir
Hürmeti duasında kalan...
uzağına düştükçe alazlanan
yangını rüzgârın;
kaçtıkça içine düşen boşluk,
sustukça derinleşen,
kemiren ruhunu,
etini çürüten...
Sahipsiz kaldı hazanım
Tutan yok dalımdan
Yadırganırken tüm hüzünlerim
Rakı sofralarında bile
Yok silmeye bahtımı dermanım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!