Saçı olmayan çocuk
Yüreğine astığın
Zülfünü gördüm
Uçları boncuk boncuk
Sandıklar getirmişler sana
Oyuncak dolu sandıklar
Yaşım bir asra yaklaşsa
Telaşla uyansam yatağımdan
Mutlu evimin bahçesinden yollara baksam
Şair vardı berrak berrak
Şiir gibi akarken
Şiir vardı yudum yudum
Ben şiiri içerken
Kardeş dostmuş dost huzurmuş
Dost dostuna can olurmuş
Sormayın benden emmi bacı
Çıkar yoksa el olurmuş...
Aynı beden aynı beden
El gördülük can olurmuş...
"Martıların kanadı kırık
boğazımın suları kara
toprağımda gül yerine
ölü çocuklar bastım
bağrıma
ben anayım yas tutan
Küçük bir kız çocuğuyum ben
Dünden kalan...
Hayatı tanımadan
Acılarla yoğrulan...
Küçük bir kız çocuğuyum ben
Gidenin ardından kederle bakan
Düşünürüm seni ben.
Düşünürüm de kelimeler dökülür,
Birer birer yüreğime...
Yüreğime akar da
Ilgıt ılgıt gözyaşı olur,
Dizelerime...
Bugün buralarda yas var
sessizce ağlaşır gökyüzü
fırtınalar coşar deliler gibi
Sizi sevdiğimden bu yana
Derin düşüncelere dalardım
Hep size dair
hayaller kurardım
Dağda açan
hoyrat bir çiçek değildim
Başarılar
“Yere” mim olmadan “yâre” lam olmaz.
Görmemişken bile, yüreğim kaldıramaz.
Cemalini göreyim, cennetten de geçerim
O Kevser şarabını, sonsuza dek içerim.