Ellerinin nasırı yüzlerinin kederiyle
Tarlalarda fabrikalarda madenlerde
Orakta çekiçte emek sesleri duyulurken
Mısıra pamuğa pirince
"Gömün beni o topraklara
Anadolu da bir çınar altına"
Memleketim diyecektin
Kalbinin kızıl saçlı bacısına
Bu gün bir aradayız biz üçümüz baş başa
Nazım'dan şiirler dinleyerek
Sarmayın yaralarımı
sormayın nedenini
şiirlerle yoğrulayım
şiirlere sorun beni...
sevdaları ve ayrılığı
yazarım bugün...
İflas etmiş zamanlarda
günlerin azap geceler
solgun
kimseler duymaz seni
yırtılmıştır servet zırhlı
postun
Memleket gökyüzü kadar,
Aydınlık memleket...
Toprağı verim, havası verim.
Dağların dağlarımdır İnce Memedim.
Hani bu memleketi anlatmıştı,
Orhan Kemal, Yaşar Kemal,
Sanat yaptık sanırlar
Koşar ardından paparazziler
Bacak sütun gerdan kırar
"Rıhtıma bu akşam üzeri gittim,
Denizi izlerken seni seyrettim."
Sonbahar geldi,
Tek tek döküldü yapraklar,
Umurumda da değil,
Ne kal derim
ne de git
gitsen de olur
kalsan da
sen yokken varmış gibi
anılarımız baharmış gibi
Başarılar
“Yere” mim olmadan “yâre” lam olmaz.
Görmemişken bile, yüreğim kaldıramaz.
Cemalini göreyim, cennetten de geçerim
O Kevser şarabını, sonsuza dek içerim.