Düşen her yaprakta bir iz bırakır adın,
Bir rüzgar eserken, sesin dolanır kulaklarıma.
Bu şehirde ne kadar gölge varsa,
Hepsi seni anlatır bana.
Özledim seni,
Yağmurun toprağa düştüğü an gibi;
Kokun dolsun istiyor ciğerlerime.
Özledim,
Gün düşerken yorgun omuzlarına,
sessizce sokuluyorum hayaline.
Söylenmemiş cümleler, unutulmuş dualar,
tutulmamış eller gibi kırılgan bir sevda…
Bahçemde kuş cıvıltıları,
güneşin çekildiği yerden yükselen sessizlik,
parkta unuttuğum adımların izi,
ve hala tenimde kalan rüzgârın serinliği.
Hava biraz buğulu,
Düşerken yıldızlar, sessiz bir geceye,
Gözlerimden süzülür hasretin ince ince,
Her köşesinde seni arar bu kalp yine,
Senin gönlün, benim memleketim, diye.
Bir şehir düşün, sokaklarında adımların yankılanıyor
Ben o yankıyı dinlemekten geceyi unutuyorum
Gecenin içinde, şehrin bir köşesinde
Bir pencere var, ışığı sönmeyen
Yüreğimde dağlar büyür, taş kesilir,
Gözlerimde umut susar, yaş kesilir.
Bir masaldı ellerinden düşen kader,
Seni sevmekten öldüm ben.
Sensiz geceler kör, gündüzler sağır,
Gözlerin yoluma serilmiş bir çağır,
Kalbim pusulasız, yorgun ve ağır,
Sevde beni uslandır.
sevgilim (sende benim kadar gerçekleri
Sevgilim,
Bu satırları yazarken, kalbimde bir yangın var. Her harf, içimde biriken duyguları dökmek için mücadele ediyor. Zamanın ne kadar hızlı geçtiğini hiç düşünmemiştim; bir anda, gözlerimizdeki parıltıdan, gülüşlerimizden, birbirimize sarıldığımız anlardan geriye sadece hatıralar kaldı. Bütün o güzel günlerin ardında, şimdi son bir veda var.
Ve şimdi gidiyorsun,
Ellerin ceplerinde, sessizce.
Sözler yorgun, kelimeler suskun,
Aramızda kalan sadece boş bir hece.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!