1. Gün
Gecenin içinde, uykusuzluğun kuytusunda; sanki her nefesimde senin soğuk nefesini hissettiğim bir boşluktayım. Nefes almak işkence gibi, ama duramıyorum... Seninle dolup taşarken, sensizliğin dipsiz bir kuyusunda çırpınıyorum.
Ey ruhumun sultanı, beni bir zamanlar gülüşlerinde saklayan, sonra da o gülüşleri bana yasaklayan adam(kadın)... Senin içimde açtığın yaralar, gecenin siyahında bile parlıyor; yıldızlar kadar uzak, ama o kadar gerçek. Her sabah "bugün de sensiz" diye uyanırken, kalbime hançerler saplanıyor, ve içimdeki delilik giderek güçleniyor.
Boğazdan esen rüzgar serin, tatlı,
Martılar gökyüzünde bir sevda fısıldar.
Maviyle yeşilin kucaklaştığı yerde,
İstanbul, aşka en güzel masalı yazar.
Leylakları severim ben, bir sır gibi,
Baharda usulca açan düşler gibi.
Rengi, morun binbir haliyle yankılanır,
Her yaprağı, kalbime bir masal anlatır.
Ateş olur düşerim gözlerinin izine,
Her bakışta kanarım, sevdanın gizemine,
Ellerin dokunurken, kalbimde güller açar,
Bir bahar ki getirdin, ömrüme renk katar.
Kadın
Sen gittiğinden beri kelimeler sustu,
Geceler hiç bitmiyor.
Yokluğun sanki sonsuz bir kış gibi,
Her nefeste içime doluyor soğukluğun.
Bir çift ayakkabımız vardı eskiden, 2 olursa birinin ihtiyacı olana verirdik
abur cubur yoktu Bizim zamanımızda yani vardı da alacak para nerede annem bir tepsi kek yapardı oturur yerdik bir yerde mahallenin tüm çocuklarıyla..
komşular gelirdi bazen ellerinde poşetle içleri tepeleme kıyafet dolu o içimizdeki heyecan merak biz onları karıştırırken annemin gözleri dolu dolu
eskiden yoktu tablet telefon bilgisayar televizyon bile lükstü o zamanlar ama çocuklar vardı eğlenen gözlerinin içi Gülen eline salçalı ekmeği alınca sevinen korkmazdik sokaklardan kimin sofrası hazırsa otururduk komşularda kimse demezdi hadi evine git diye
Gözlerimde yankılanır sessizliğin,
Bir yudum hüzünle doldu kalbim.
Anladım, ellerin çoktan uzak,
Düştüğüm bu aşk, bir karanlık tuzak.
Bazı duyguların telaffuzu yoktur lügatta…
Yediği yemeği, içtiği suyu, aldığı nefesi düşünürsün.
Gözünden kaçan her ayrıntıyı ezberlersin,
Sesindeki titremeyi, kaşının en ufak kıvrımını.
Gözlerin…
İlk gördüğümde,
bir düşe düşer gibi düştüm içine.
Zaman durdu, dünya sustu,
Biliyorum,
yıldızlara dokunamaz ellerim,
ama yine de avuçlarımda bir ışık taşıyorum,
seni sevdiğim için affet beni.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!