Kadın sıla
Unutturdu sılayı
Kadın ay
Aya kim bakar
Unutturur ayı güneşi
Bir gülüşü kadının
..
.....Ve gökteki ay suya düştü,
Gönlüm gölün sathına döndü.
Su üzerinde bir garip Nilüfer,
Söndü seher vakti ay ile beraber.
..
Nanla beden nan ay der
Nan ay o adem peder
Canandı ekmek evi
Can onla bayram eder
Ay ruhum şemsi yerde
Anahtar sözü merde
..
Güneş hanesi elma
O gök ev gaybi kalma
El o le ap’ı da ma
Der aple garpte olma
Ev Köroğlu saturun
Jüpiter ulu torun
..
Geldi, geçiyor mübarek ay, Ramazan.
İşte geldi sonunda, günleri tek tek say
Sahuru, orucu, iftarı ile bu kutlu ay
Geldi, geçiyor mübarek ay, Ramazan.
Sahurla başlar günler Ramazanda.
Oruç vardır dillerde, bütün azalarda
..
Söyle ay şahidi Değilmisin Yaşananların,
Gece Doğar, gündüz Kaybolursun, bazende Karanlıkta Boğulursun,
Gitme desem Gidersin, Sen buna mecbursun,
Benim Seni Beklemeye mecbur olduğum gibi,
Evet çok yıldız var etrafında, yanlız değilsin,
Bazen Perde olup, kara bulutlar seni bana göstermez,
Sıkıntılar birikir küçücük Yüreğimde, gündüz Çabuk Geçer, gözlerim Geceyi Bekler,
..
Benim birçok arkadaşım var.Tıpkı gökteki yıldızlar gibi.Sayısını bilmeyeceğim ve sayamayacağım kadarlar.Benim zor zamanlarım, karanlık gecelerim vardır.Önümü dahi göremediğim anlarım.Bu zamanlarda arkadaşlarım yıldız gibidirler bende dünya olurum.Uzaktan hepsi görünür, biz buradayız derler ama ışıkları o kadar zayıftır ki önümü aydınlatmaya bana yol gösterici olmaya yetmezler.Arkadaş gibi görünüpte benim o halimi umursamayanlarda vardır.Tıpkı yine yıldızlar gibi kayıp kaçarlar, beni karanlıklarıma iterek.O anda, en zor zamanımda, en zifiri karanlığın koynunda olduğum an dostum gelir yanıma.Bir tepenin ardından üzerime ay gibi doğar.'' Korkma dostum ben seni karanlıkta bırakıp, kayıp gitmeyeceğim ''der.Ve onun bana yolladığı ışık süzmeleri ile önüm biraz aydınlanır ve yürümeye başlarım.O benim dostumdur.En kötü anlarımda yanımda olur, bana ışık olur.Ama karanlıklarımdan tam olarak kurtulamam yinede.Ailem gelir en son olarak.onlar tek kişi değildirler.Babam, annem ve kardeşlerim.Hep beraber bana yardımcı olurlar.Karanlıklarımdan bir an önce kurtulmam için güneş olurlar.Önüm tamamen aydınlanır, kötü anlarım geride kalır.
Bu yüzden Yıldızlar arkadaşım, Ay dostum,Güneş ailemdir benim....
..
sen yahıf yandırıfsan meni
yoluna kul olmuşam ay gözel
yaşayamamki görmeden seni
mecnuna dönmüşem ay gözel
gören gözüm tutan ellimsin
bağda gülüm konuşan dilimsin
..
Kim demiş ay uzak diye
Baktım bir gece semâya
Uzattım elimi ulaştım ona
Parmaklarımın arasından
Feri düşmüş akdenize
Yakamoz parlıyordu.
..
Göklerde dalgalan sen ey şanlı bayrağım.
Ölünceye kadar bil seni koruyacağım.
İnmeyecek bayrağım, önde gider sancağım,
Canımız sana feda ay yıldızlı bayrağım.
Şair der ki:”Bayrağı bayrak yapan kandır”.
Ve:”Toprak uğrunda ölen varsa vatandır.”
..
Zaman doldu;
Gecenin içine,
Dopdolu bir ay doğdu.
Sen yoktun gene,
Ve ay soğuktu.
Zaman doldu;
Ay ayrılığa doğdu.
..
..zehirli sarmaşıklar sardı bedenimi, her bir yaprağında bir çift göz benden uzakta, gökyüzünden bakıyor yüreğim, tutmuş ellerimi çekiyor kendine, 'bir'ken ayrı düşmek niye! ? Kurtarmalıyım bedenimi zehirli gözlerden, zehirli dillerden… hep uzaklardaydı ruhum, yanına çağırıyor şimdi, 'yüreğimi' göndermiş bana, bilmediğim yolda yoldaş/rehber olsun diye… kaçmanın faydası yok, karanlık kuyularda hürriyetim, AY vuruyor, yakamozlarda yüzüyor korkularım… düşler diyarından gelen gemi demir attı yalnızlığımın adasına, bir avuç umut bıraktı, ektim yüreğime, bir dünya papatyam oldu, bembeyaz kelebekler aşık oldu, nerden geldiler? Meleklerden mi öğrendiler? Yoksa güneşi mi takip ettiler? Oysa doğmazdı yüreğime benim, ahitli!
AY’dım ben, bir araya gelmesi imkansız iki sevdalı… ya o vazgeçecekti aydınlığından, ya ben karanlığımdan! Ne o vazgeçebilirdi sıcağından, ne ben yıldızlarımdan! Tan vakti şahit kalacaktı ardından çaresiz(im) (b) akışıma… her şafakta avaz avaz susuşuma…
Eylül AY
..
paramparça ulu orta kaldı yalnızlık
uzun türküler söylüyor karanlık
biraz ondan biraz bundan derlemece hayat
ay olmasın güneşin kızıllığında sen
güneş olmasın ay tutulmasında ben
denklemler hep 0 a eş..
biz hayatın adsız kahramanları
..
--- 0000 - engkantada ng Ramadan -001 -Philipino-23
Alam ba ninyo kung...
Diwata ng Ramadan...
Ang gabi ay nagtatapos...
Araw ay nagsisimula....
..
Fırından yeni çıkmış
Tarçın kokan, ay çöreğine bayılırım ben.
İçindeki cevizler,
Yüreklerimizi getirir aklıma.
Hilâl şeklini, kara kaşlarına
Şeker tadını da, bal dudaklarına, benzetirim.
Sonra, dayanamam,ellerimle, koparırım bir parça
..
Ay ışığına gülümserken ruhun,
Ruhunda canlanırken,
Canımın canı.
Gülümse, sende gülümse,
Ay ışığına.
Ay gamzelerine vursun,
..
Bakıp gördüm ki her gün ay ile güneş vedalaşıyor
Akşam Güneş Ay’a, sabah Ay Güneş’e veda ediyor
Gün günlere, ay aylara, yıl yıllara hep veda ediyor
Madem bu kadar veda hak, insan niye nida ediyor
Veliler ne diyor, dünya ve dünyalıklar fanidir diyor
Ömür gelip geçiyor vadesi gelenler de veda ediyor
..
Ah bu mecburiyetler yok mu hapishaneden beter.Kendimize zindanlar bulmaktayız iş adına aş adına.Ve bir ışık uğruna bütün hayatımızı karartmaktayız.Yıldızları sevmek bu olmasa gerek. Mehtabı sevmek bu olmasa gerek. Yaşamak yıldızların kayışını seyredip dilek tutmak olmasa gerek.Hayatın zindanlarından parmaklıklar arasından verilen yiyecekleri yiyip aslan gibi kükremek ve sonra da insanım demek olmasa gerek var olmak.İnsanlığımızı bu yüzden mi kaybettik.Kendi karanlığımıza çekildiğimiz için mi? Kendimize iş adına aş adına mağaralar inşa ettimiz için mi?
Hem şafak vaktinin kızıllığı güzel değil midir bütün yıldızlardan? Ve hep ne zaman gün yüzü göreceğim diye bekleyecek miyiz ve her bekleyişte binlerce kez ölecek miyiz? Deniz göreceğim hayaliyle hep kendimizi kum gibi ezecek miyiz?
Ahh bu mecburiyetler yok mu hapishaneden beter! İnsan zincirle doğar önce. Sonra göbek bağı koparılır ama zincirler kalır yerlerinde.Hayat yolunda yürüdükçe daha bir hisseder zincirleri.Sonra mahkum olur yalnızlığa,yenilgiye.Bulur zindanını ve kendi ayaklarıyla girer içeriye.Bir ışık uğruna yaşar orada.Çiçekler besler penceresinde. Gözyaşlarıyla sular çiçeklerini.Bir bakarsın ki nereden geldiği belli olmayan ayrılık rüzgarı eser bir yerden ömrünü verdiği gül de gider penceresinden.Böylece diken izleri kalır ellerinde. İşte o elleri ile Allah''tan sabır diler yaptığı tüm kötülükler için tövbe eder yine.Gözleriyse mahkum olur gökyüzüne.Ay yine yerindedir yıldızlar da ama gözleri yerinde değildir artık bir kere.
Önce bakışları düşer yerlere.Sonra gözyaşları.Ağlamaktan gözlerinin feri söner.Sonra yüzünü sürter toprağa.Yaşamın sonunda sadece ölüm öper alnından.Penceresindeki gül biter ayak dibinde.
Ay ışığına benzetirken sevginin gözlerini hapsolur bakışlara.Bir başkasının gözleriyle bakar hayata.Hep başkası uğruna ölürken insan yakamoz için denizle boğuşur.Cennet özlemiyle yanarken kendini cehennemde bulur, acıyla tutuşur.Ay ışığına düşer yaprakları rüzgarın sesinde çığlıkları kaybolur. İnsan bir kasım sonu kendi zindanında donarak ölür.
Yağmur dolar gözlerine.Umut yeşerir yüreğinde.Nabzın heyecanla atar yaşama sevinci dolar bedenine. Kefenini yırtmak istesen de gün doğmaz pencerende.Zindanın anıt mezar olmuştur bir kere.İnsanlar sana gülle gelse de kapılar kapanmıştır.Gözlerinin rengi solmuştur iyice. Bakışlarına hüzün mevsiminin ince çizgileri siner gizlice.Kimse görmez yalnızlığını ve hayatını zindana çevirenlerin ellerinden güller dökülür hazan bahçelerine.
..
Aylardan bu ay aşk ayı
Unuttum bu ay aşkla yaşamayı
(14.03.2003, Emirdağ)
..
On bir ay açan
Güzel mor çiçeklerin,
Yaprak yaprak çoğaldılar,
Boy attılar, uzadılar.
Bakalım on bir ay açacaklarmı?
Yüzümü kara çıkartmayın,
Siz başkasınız.
..