bak yine gözlerinin siyahı
indi şehire.
kırmızı ikindiler yavaş, yavaş
çekilmekte,
acılar, sinsi, hoyrat ve kaba,
ve kalleş sessizligiyle sahnedeler.
güneşten al payını,
kimse vermez,senindir.
ıslan yagmurlarda,
soyunda öyle gez.
hatta agla,ruhunda ıslansın.
gez yalınayak yapraklar üstünde,
hala mı dagların dorugu gibi soguk,
hala okyanuslar gibi dalgalımısın.
kan donduran ayaz gibi,
halamı kurşun damlaı yagmurlarsın.
söyle nesin
kimsin sen.
hancı getir şarabı,
birde yere döşek ser.
istemem ışıkları,
ışıgım yeter bana.
eger soran olursa,
yok de gitti de emi,
neredeydin bunca zaman dedim,
gülümsedi.
ben hep buradaydım dedi,
ben seni hiç görmedim dedim,
farklı bedenlerle çıktım karşına dedi.
gökyüzüne bak şimdi dedi,
kimler geldi,kimler gitti, daha kimler gelecek,
gidipte geleni,veya arkasına bakanı görmedim.
kolaydegil bir ömürdür gelip geçen,
yürekten sevip sadık olanı hiç görmedim.
gece gündüz yagmur çamurda çalışır,
sevda günü, vuslat diye hi akıla gelinmez,
Karanlık gecelerden bir ses
karışır semalara
kuşlar susar, yagmur yagmaz
tüm canlılarda telaş
denizler köpürür aniden,
agaçlarda yapraklar sararır
kalleş gecelerden yükselirken kahpe sesler
arına saklanmış masum geceler aglar sessizce
ay erkenden dogmak istese de asla
bu vahşete doğmaz asla şafaklar.
elinde silahı sırt üstü yatmaktadır
hani teninde açıyordu ya dağ laleleri,
dağlardan akarcasına, sevdalı ve çılgın.
bir fütühad edasıyla ey yar,
teninden içiyorduk ya şerbetleri.
hani, kan damlıyordu ya yanaklarından,
gelin kucaklıyalım
kucaklaşalım
kimi
vatan hainlerini
vatanı satanları
vatan evlatlarını
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!