uzun bir güzün kollarında uyandık
yüzümüz hüznün sularında
düşlerimde ölümlere doğuyorum
aynı çılgın sızı damarlarımda
kanayan kızıl bir iz hüküm sürüyor
iki tekilden çoğul yaratmaktı aşka dokunmak
biraz papatya falı
biraz İstanbullu erguvanları hatırlamaktı
birinci tekil kişi güneşti
yani ateş
babamın gençliği gülümser
adresi yitik
sararmış aşk mektubunda
yine tenha bakışlara saklanır
kalabalık bir sevda.
susardık sevişircesine
geçerdik zaman denen
akışkan bir sonsuzdan
anılar dağlaşırdı
ağırlaşırdı akışı anın
Bilinmezliğe sarınmışsın
Gerçekler kalmış bana
çıplak, yalın, acıtan
anılardan kuşlar yapmışım
kanatları kınalı
Sonu merak edilen kitaplar gibisin
Kim bilir hangi uçurumla nehirlere koşacaksın
denize dökülmek için
Uzak denizlerde iz süren gemiler gibisin
Düşünde bir fenerin çapkın bakışı
yaz beyazdı
tüm mevsimleri biriktiriyordu içinde
ben sultaniyegah bir kadındım
kirpiğimin ucuyla yakaladım bakışını
yüreğimin en sızlayan yerine tütün diye bastım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!