zordu hüzünler okulunda öğrencilik
kabuksuz kalmış istiridye içiydim
sığındım kirpiklerimin siperine
uzak bakışlar giyinmeyi öğrendim
geri çekiliyordu vuruşarak
yaşam alanları kuşatma altında
beden avlusunda tutuklu akıl
sesler kılıç, ağızlar bıçak
karanlığına bir ışık yansa
kendinden korkacak
Dokunuldu yine yaprakları yerde
Dans ettiği rüzgardı
Salınırdı kanlı şalıyla
Dansı yarım kaldı
Rüzgarı kesik
Esmer ve hoyrat sancılarda
içimin Babil Kulesi yıkıldı
sır kapılarından geçtik
alacakaranlığın şehirleriydi
gölgelerin yıldızı ışıktı, aşktı, yaşamdı
keşke en büyük savaş
birazı kış bu resmin
kalanı yaz
evler begonvil giyinmiş
pervazlar beyaz
ışık öyle kırılmış ki
zaman siler acıları
kinin biley taşı kırılır
hüzün birikir elbet
ıssız sular şiire karışır
turuncu, uçucu bir şeydi aşk
dizelere sinmiş hüznün kokusu
yarımları tümleyen beklenti...
uçururken uçup kaybolan
yalnızlık yaldızı bir sanrı
eğreti karanfil rüyasındayım
umulmadık rüzgarlar peşinde
bayram çocuğu ruhum
gözleri bayraklı Jan Dark
oysa nasıl da yorgunum bak
bir zamanlar ben
suya yazılmış izdim
umudun sarışın kumsalında
incecik sızlayan
kırılgan bir güzelliktim
kapandı bir kitap daha
yorumsuz kaldı satır araları
öksede saka mıydı bu kadın
isyanın sularında
şimdi
böyle başı dik
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!