İşte yine yeniden yapayalnızsın
Ya o yasaktı sana ya da sen yasaksın
Kime döndüyse yüzün üzüldün
Elinin ayasına çizilmişlikle büyüdün
Yeniden yellere vurdu yelelerini sevda
Kendinden geçer dalga
Mehtabın kollarında
Mahsun
Destan damlar kirpik kırığı dal ucundan
Gölge dibinde yatar yıldız boylu boyunca
Üzgün
bir altın gün
bir gümüş gece
tek tek ekleniyor zincire
her yeni doğuşu gözlerin güneşe
ömürden kırılan bir halka
ve yenisinden bir ümit peydahlanır peşinde
Daha dün
Yoksa çok mu önceydi
Hayır hayır daha dündü
Özgürdü bana ait ne varsa
Kalabalıklarda bile kahkaha gibi dolaşıyordum
Gece güne yaklaşırken yine
Çığlıkları duyurulur yıldızların
Silinişlerine eşlik ederken ben
Tutunmak isterim nefesine
Isınamadım
Soğuk
Nedendi şimdi bu
Hayır deyişlerimi dinlemeden
Tenden içeri girip saplanan söz kaçkınlığı
Hangi dağda saklanmıştı yakamozun kaybına neden ışıklar
Küçük çırpıntılara
Hasretken yürek
Koca dalgalara saplı sözler
Kala kaldım
Taa derinlere daldım
bir içimlik acı
yıkamadı dalgaları
sakin karşılıklarla
yitirdi canını
yakamoza odaklı bakışlar
Gün tıklarken kapımda gece girdi koluma
Saatler diken oldu saçıldılar yoluma
Acının yakan koru çöreklenmiş soluma
Sıcacık elin değse gök çiçeğe dururdu
Varlığıyla içime kilim gibi dokunan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!