Aşkın suruna üflediğin zaman,
Berdar olan kalbim dirilir bir gün.
Kirpiklerim ayaklarıma indiği zaman,
Göz değil yürek tutuşur bir gün.
Gerçeklerde masaldır uyanınca anlarsın,
Günahımın sırrına vakıfken sen,
Ruyalarımın teeccüdüne uğradın.
Gecenin feyzinden gafilken ben,
Gözlerime bayramı muştuladın.
Felç olmuş duygularım hayat buldu ruhundan,
Can özüm,
Bir tohumun suya kanıp filizlenmesiydi hayat,
Dizlerinin dibinde sarmaşıktım,
Olanca şımarıklığıyla ayaklarından gövdene sarılan.
Yitirdiğimi sandığım mazinin besmelesiydi gözlerin,
Affın ve duanın hamdelesiydin.
Allah' tan dolayı birbirine sevgisi olanlar,
Kırmızı yakuttan bir kule üzerinde bulunurlar.
O kulelerin üzerinde yetmiş bin köşk gizlidir…
Yukarıdan cenneti seyrettiklerinde onlar,
Yüzlerinin nuru güneşin dünyaya verdiği ışık gibidir...
Gönülden akmalı mısralar
Devran dönmeli
Sevmeli yürekleri delice
Bir yanlış anlaşılmanın tadına vermeli.
Yine de gülmeli yüzün
İncinmişliği kabrine gül bahçesi ederek...
İşte dindi fırtına gülüm, yine akşam oldu
Sessizlik odamın en güzel sesi,
Kelimelerdir bu akşam ruhumun kasidesi,
Ve sevdamın ılık rüzgarıdır yüreğimin yeşillerini okşayan.
Ben bir çiğ yağmuruyum,
Bir roman yazıyorum içinde küçük kızın yüreği olan
Tüm ışıkları kapalı evlerin
Bahçesinde güle aşık bülbül
Neden uçmuyor?
Neden gülmüyor yaprakları güllerin?
Suya üfle mutluluğun nefesini ver içeyim,
Gül bitiren damlaları gönlüme dök yeşereyim,
Kokusuda, lezzetide senden olsun anne...
Yağmursuz buluta rahmet demem,
Sözünün eri olmayana söz etmem,
Gülün tomurcuk olduğu sabahı bulmak ne mümkün?
Hükmü verilir firari yüreğin zaman zaman
Yüreğim yüreksiz
Köhnedir hayatın pembe panjurlu evleri
Bahçesinde gülleri sahtedir
Mısraları ayakların basıldığı bir paspas
Geceleri yalnızlığın alevlediği yangındır
Bayrama kaldı selamlaşmalarım,
Şiirlerimde ki kelamlarım vakitli anlara kaldı.
Bugün hüznün dedikodusu var kapılarımda,
Hislerime dokunmayın
Bayrama kadar müsade bana.
Tasalanma aşknüma,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!