Ağlasak bölücü diyorlar
Sevsek terörist
Daha sönmedi yanan ateşin közleri
Mayın tarlasında yürüyoruz
Kurt kapanları kalıyor geride
Bir yanımızı bırakarak yürüyoruz
Karşı durulmaz bir istekle
Kırıp dökmek yakıp yıkmak istiyorum
Zapt edilmez bir arzuyla ateşe koşuyorum
Yumşasın istiyorum hava kırılsın direnç
Hiç kimseyi ve hiçbir şeyi yakmıyor ateş
Ne atarsan o yanıyor
Biliyorum bu şehir sensiz güzel değil
Parklar yasta
Meydanları suskun
Caddeler hazan vitrinler boş
Yokluğun damarlarımı kesiyor
Ve yüreğim şubat oluyor
Oturup mektuplar yazıyorum
Sayfalarca kendi mi anlatıyorum
Düşlediklerimi umutlarımı yazıyorum
Hayallere dalıyorum
Alıp gidiyorum seni kimsesiz coğrafyalara
Yağmurlar çiseliyor üstümüze
Sen gittin ya özlem kokuyor fesleğenler
Yollar hasrete abanıyor
Yükü hasret olan gemiler geçiyor limandan
Bütün besteler özlem üzerine çalıyor
Şiirler hasret kokuyor buram buram
Gün batımı sen düşüyorsun uslara
Yaşamak istediklerimiz uydurma düşlerdi; oysa durmadan düşler görüyorduk,en güzel yerinde uyandığımız düşler, hep sebeplerimiz vardı uyanmamıza dair, ya hava soğuktu ya da üstümüz açılmıştı.Baharda filizlenen ağaçların susuzluktan kuruduğu gibi kuruyordu,içimizde açan filizler,kuruyan kopan her yaprak içimizde hapsolup kalıyordu
Kaybettiklerimizin ardından yeni düşler kurmaya çalışıp uyanmadan üşümeden tamamlamak istiyorduk düşlerimizi. Başarılarımızdan hep öndeydi başarısızlıklarımız yenilgilerimizin altında bizimle ilgili olmayan sebepler arıyorduk,Yaşamak istediğimiz gibi değil yaşamamızı istedikleri gibi yön alıyordu hayat
Bizim düşlerimiz olmaktan çıkmıştı gördüklerimiz.
Ortak düşünce sahibi olduğumuzu sandıklarımızla mesafeler giriyordu aramıza aynı şeyleri düşlemediğimizi aynı rüyaları görmediğimizi anlıyorduk bunların farkına varmak yoruyordu bizi küllerden yeniden ateş yakma çabasıyla sürüyordu hayat
Bir yolcu olsam yolum kaybolsa
Bulamasam kendimi
Sevda duysam içim yanar benim
Yasaklanmış kitap gibiyim
Ateş olsa gözlerin
Dokunsa yansam
Hayat önde biz arkada
Kovalayalım bakalım gittiği yere kadar
Kaybedeceğimiz belli olsa da denemeye değer belki
Boyu boyuma huyu huyuma denk
Beni sarıp sarmalar bırakmaz ortada
Nede olsa nişanlıyız hem de doğuştan
Duygularım firarda
Ben peşine düşmüşüm
Dağ başında kuytu bir ormanda
Ya da bir sahil kasabasın da
Gün batımı izini sürüyorum
Ay ışığında yollarda,
Yaşam denince insan akla geliyor, sonra ölüm
İstem dışı geldiğimiz bu dünyadan istem dışı gideriz.
Gözlerimizi dünyaya açtığımızda ağlıyorduk
Bizi bekleyen herkes gülüyordu oysa.
Her geçen gün ölüme doğru yürümeye başladık
Çocuk genç yaşlı olarak devam eden yaşam yürüyüşü
Gönül dostu...şiir sevdalısı...kaleminiz gamdan eğilmesin.şiirlerinizi keyifle...hayatın tadının kokusunu alarak okudum...selam ve sevgiyle...
Şiirinizdeki Sigara yanıgı ve diken çizikleri kısımları çok güzeldi. yüreginize saglık.