Sus çağırma!
Kelebekler özgür ölsün
İnce bir tozundadır tılsım
Dur bozma...
Durmak yetmiyor
Beklemek umut vermiyor
Hiç kimse vaat etmiyor seni
Duruşumuz bedenimizde
afedersiniz gibi
sözcüklerimiz dilimizde
bir pardon
ellerimiz yerini bulamayan
aklımızda fikrimiz
Mecnun-u meyl eder aşk
Leylanın serabına
Hünkar geçinse ne fayda
Duygularınız yitirilmiş, unutulmuş kalbiniz…
Hayatın çıkmaz sokaklarında
Derbeder olmuşsunuz…
Gözlerinizdeki yaşlar birdenbire kurumuş
Solmuş güller içe dönük mekanlar da
Hiçbir canlı, ses etmez olmuş…
gözlerinden içtim
ve her içtiğim kelime
sende, bende yer etti
ve seni kattım bir dumanın peşine sürükledim
sürüklediğim yerde
fena sürüklendim...
Gülüyorken gülenlerin gülüşünü çağır
Bakıyorken kır çiçeği toplasınlar bakışından
Gözlerin baharların meltemi gibi
Sesin savursun tüm polenleri …
Söylüyorken sözüne kanaryalar konsun
Diyelim ki bu dünya yavan
katık yok yanımıza alacak
bir su damlasında kalıyor aklımız
bir tebessüme takılıyoruz
Diyelim ki fırtınalar esiyor
Çek git! yaban bu mevsim
Ayaz koynunda saklanmış her zaman
Hep kandırmaca her romanın sonu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!