Gidilen şehir mi sana aittir, yoksa geride bıraktığın şehir mi senin, bilinmez... yollar uzaklıklar hep bir umudun peşisıra gitmektir sonundaki bilmediğin ışığa doğru uzanmak... şehrin ışıklarıdır gördüğün, ne kadar gidilse hep başka bir ışık çıkar karşına... yollar uzadıkça şehirler kısalır, küçülür evler.. geceler uzar, gündüzler kesilir adeta....
Şehirler çağırır insanı (kalbinin sesini dinlemek bu olsa gerek) öyle çok çağırır ki buruk ayrıldığın bir şehirden, gittiğin başka bir hüzünlü şehir kucaklar seni... sen hiç bir zaman sana ait olmayan, aitliğini hissetmediğin bir yerin içinden sıyrılıp yerini aramaya gidersin; gitsem dersin, daha çok gitsem... kendimi bulsam, ruhumu arındırsam yollarda, şehirler bir bardak su verse bana yeter... oysa yanılır insan.. şehirlerin suları kesiktir, aç bırakır bazen... ve kalabalık dersin; kalabalık ruhunu alır götürür zannedersin ama yalnızdır şehirler ve daha çok terk edilmiş hissedersin...
Zamanın olta atıp durduğu, saatlerin sıra sıra geçtiği dilimler arası yolculuklarda molaları bile çok görürsün kendine, telaşlı bir hal vardır üzerinde hep biryerlere yetişmek istersin, oysa yetişmek istediğin kendin, yakalamak istediğin kaybetmiş yıllarındır...ne kendinden kaçabilirsin, ne de kaçırdıklarını yakalayabilirsin...
her şey bir oyalanmadır, dönüp dolaşıp karşısına çıktığın kendin...
Bitti dediğim zamanlardan geliyordum
onca günün ardından yine bir kasım
yaprakların en çok düştüğü bir ay
sarı benizli bir çocuk mevsim…
geçen onca zamana inat
Baktığın her yer güzel olmuyor
dokunduğun her şey güzel olsun diye
önce ellerini güzelleştirdin
her yerde ellerin
el olmadan önce senin
senden daha görünür
Güneş gözlerinsiz parlamıyor
Bakışların olmadan yıldızlar buz gibi
Sevginsiz kurumuş otlar
Neden bu insanlar şiir yazarlar
ve neden ya(s) şlanırlar
ya şiir yazmasınlar
ya da ya(s) şlanmasınlar...
Yine uyumayacaksın biliyorum
Yine sabaha uzanacak gözlerin
Gece sanki hiç bitmeyecek
Bir sigara dumanının efkarında
Dağılmıs saçların
Yorgun yüreğin
Şiirler yazmak istiyordum sana
Durgun denizlerden ansızın çıka gelen
Gemiler gibi…
Yüzünün yüzüme düşen gölgesinde
Gözlerinden sızıp sonsuza uzayan
Işıklar gibi…
Dokunmadığın yerlerde gül nasıl bitecek
Hep ayaküstü sevmelerde ömür geçip gidecek
Dikenlere bıraktığın günden beri çiçeksizim
Söylesene anne beni kim sevecek…
Bırakıp gittin mi beni hiç umursamadan
Seni kendime (ya) sakladım
nöbetlerimde tutkum ol(may) asın diye...
biz hangi günü yaşadık ki
bir çingene zamanı belki
belki sakladığımız yaralarımızdan kalma
bir aitlik duygusu
biz bize kalmamıştık ki
şimdi bir çingene şarkısının gölgesinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!