Bir sonbahar akşamıydı
Su gibi geçiyor zaman
Rollerimizin son perdesinde
Hayat sahnesinde
Bir sen bir de ben
Sen karşımdasın
Bugün hatıra defterimi
Titrek elllerimle karıştırdım
sayfaların arasında
seni yaşadım saatlerce
kelimelerde saçlarını
satırlarda gözlerini
Aç gözlerini Linda
Bak ben de ağlıyorum
Bir tatlı hayal kurdum
Hakikat sanıyorum
Şu senin kollarında
Allah canımı alsa
Bırakma beni yalnızlığıma
Yaşatma bana bu acıyı
O güzel günlerin hatırına
Gitme mavi gözlüm
Resmine baktığım sana hasret kaldığım
Mevsim değil bahar değil yaz değil
Vallahi altı yüz on gün az değil
Bir gün değil ongun değil yüz gün değil
Biter mi cananım altı yüz ongun
İki defa yeşerecek yapraklar
İki defa kar görecek topraklar
Sen hiç maviyi benim gibi sevdin mi
Deniz mavi gök mavi
Bir de senin mavi gözlerin
Bakışların hayatımın anlamı
Basit dünyamın ışığı oldu
sen hiç maviyi benim gibi sevdin mi
Çok seversin, çok özlersin
Hasret çekerde, kavuşamazsın
Arkasından bakar kalırsın ya
Çaresiz aşıklar gibi
Güzel bir bahar sabahı
Ne güzel de yaratmış yaradan
Onu görmek görüp de sevmek
Anlatmayla anlatılmaz
Kar beyazı pamuk gibi teni
Deryadan fırlamışçasına
Mavi gözleri
Havada koyu bir sis vardı
Bulutlar sere serpe kaçıyordu
Hiç kimse yoktu ortalıkta
Vakit akşama yaklaşıyordu
Bu yoldan…
Meçhule giden bir yolcu gibiydi
Aşkınla akıtsam gözyaşımı
Elinle bir kez silecek misin?
Efkârından döksem siyah saçımı
Saçlarından bir tek tel verecek misin?
Derinden derine seni düşünsem
Ömrüne yazık diyecek misin?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!