AMERİKA ŞİİRLERİ

AMERİKA ŞİİRLERİ

Yusuf Ter

Bölgede gelişen olaylar Türkiye’nin yararına mı yoksa yararına değil mi?
Amerika işkal ettiğinden buyana pastanın büyük bir bölümünü yağmalamıştı.
Arta kalanları da ak babalar silip süpürmüştü, destek olmayan gözle de görülen, kösteklik yapan Amerika, kuzey Irak’ta Türkiye ile Kürt aşiretlerini karşı karşıya getirmektir.
Yani oyun oynamaktadır. Kendisin eğittiği, Peşmergeler ile Türk ordusu arasında bir güç denemesi yaptıracaktır. Bu Türkiye’nin hem maddi hem manevi zarara uğraması demektir.
Karlı çıkacak olan Türkiye’nin müftefiği Amerika’ dır.Silahlarının denemesini yapacaktır. Etkisinin olup olmadığını görecektir, Bizim vekillerde seçim telaşındalar, Amerikan vatandaşı olan başbakan, birde bayan başbakanımız vardı hatırlarsanız ki
ne yemin etmişlerdi Amerikan vatandaşı olmak için kısa hatırlatma yapalım.

..

Devamını Oku
Sinan Karakaş

Her sorunun altından, çıkmakta Amerika,
Herkese bir sözüm var, onunla yapma toka,
Eğer toka yaptıysan, hemen elini yıka
Toka diye kolunu, bedeninden koparır,
Bir şey yapmamış gibi, parsaları kotarır
..

Devamını Oku
Süleyman Kaya

Deyince;
Her ne hikmetse
Hoca Efendi,Amerika akla gelir
“Esta(e) ğfirüllah,Neüzzü Billah”
....
26.04.2011
..

Devamını Oku
Yılmaz Aybar

Irak’lı gazeteci fırlatınca pabucu
Kitle imha silâhı artık gereksiz oldu
Bush’a nişan alınıp vuruldu Amerika
Olayı alkışladı tüm dünya kamuoyu

Yılmaz Aybar
..

Devamını Oku
Osman Demircan

Bir sarhoş otobüste yalnızken yanına oturdum. Dedi yanımda kimse oturmazken sarhoş olduğum için sen nasıl oturdun. Dedim beni döversen birisi kurtarır elbet. Dedi tüm insanlar dörde çeyrek vardır; ben ise üç buçuğum. Dört olan sadece peygamberimizdir. Şaşırdım o an sözleriyle. Dedim kendi kendime bir abdestliden duymadım böyle söz acaba niye? Bir söz vardır eski bir gramofondan çıkar gibi gönlü hoş eder. Sarhoşun sesi ruhumda esrik bir tat bırakırken, tüm otobüstekilerin suskunluğu kulaklarımı tırmaladı. Ruhum bakışlarımdan onun gözlerine aktı. O an düşündüm ince ince. Kimseyi incitmemek üzere. Bize yazar Amerika'dan gelir. Adı Elif Şafak'tır. Aşk diye bir roman yazar. Bize Amerika'dan gelip ilahi aşkı anlatır. Çok şükür o olmasa, bilemeyiz Allah'ı sevmeyi. Zaten Yunus Emre kim, Ahmet Yesevi kim? Bize seni gerek seni ey Elif Şafak. Bize dini kanaat önderi olarak henüz Amerika'dan kimse gelmemekte. Türk milleti olarak şu an İslam'ı nasıl yaşamamız gerektiği konusunda bu nedenle muzdaribiz. Bir sarhoştan dinleyecek değiliz ya Müslümanlığı. Elbet Amerikan yardımımıza koşacak birisi vardır. Ey Amerika sen nelere kadirsin. Hem Amerika'dan sadece füze kalkanı gelecek değil ya. Bakarsın bir de dini kanaat önderi gönderiverirler. O zaman elhamdülillah deriz. Çünkü biz çok nankör bir milletiz. Amerika'dan gelmezse dini kanaat önderimiz, maazallah dinden bile çıkabiliriz. Sanatımız ithal, kurbanımız ithal, sevgilimiz ithal ey Türk mal gibi ortada kal. Sana ne lazım dinini kendi özünden öğrenmek. Aklın kesmez duanın nasıl yapılması gerektiğini. Bekle ey Türk, dua kitabından da Amerika'dan gelir. O kitap gelinceye kadar, bir kitapsız olarak yaşayıp dur. Çünkü senin kutsal kitabın, bir sigortadır evinin duvarında, depreme karşı. Ey Türk, bırak evini şimdi. Yurdun fay hattındadır. Duan esirken Amerika'ya, vatanın deprem riski altındadır. Seccaden Amerika'dan büyük değilse eğer, kıldığın namaz ettiğin dua, Amerika'nın oyuncağıdır.
..

Devamını Oku
Ali Koç Elegeçmez

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı sayın Obama’ya
Amerika’daki Müslümanlar,
İslam Dini ve IŞİD örgütü hakkında yapmış olduğu
doğru tespit ve konuşmalarından ötürü
bir Türk vatandaşı olarak çok teşekkür ediyorum..
.....*.....
03.02.2016...gece-Keşan
..

Devamını Oku
Mustafa Aslan 2

Amerikadan kalkar bir füze,
Iraktaki bedenler döner köze,
Kulak verilmezki söylenen söze,
Yasak koyulmazmi buna bakan göze.
Amerika kulagin çinlasin,
Irakta canlar yaktinya,
Seninde dünyan yikilsin,
..

Devamını Oku
Basri Turan

Hainler ve Amerika Denktaş’ ı bezdirecek,
Türk’e kendi mezarını kendine kazdıracak.

O göz var mı hiç Denktaş’ta, baksana sen bir kere,
Çelik gibi bir nefer O, sağlam basıyor yere.

Kaç sekreter geldi, geçti Kıbrıs’ın kapısından,
..

Devamını Oku
Betül Pehlivan

Günün birinde, anlamsız
Ve aniden bir savaş,
Bir sürü ölüm çığlığı,
Top, tank sesleri,
Yeri, göğü inletiyordu.

İnsanlar bıkmıştı artık.
..

Devamını Oku
Yusuf Tuna

C.İ.A Başkanı Brennan diyor ki;

Şu M.H.P öğretisi başlı başına vaka.Türk Milliyetçiliği B.O.P planına engel.
M.H.P ve Ülkücü öğretinin kontrol edilmesi gerekli.Ülkücüler tasfiye edilmeli.

Şu Türkiye'de B.O.P'u savunanlar tarafından,
Ülkücüler neden tasfiye ediliyor öğren.
..

Devamını Oku
Mehmet Tamer Altıparmak

Hain başı İmralı'da beslenir
Yüz bulunca horozlanıp seslenir
Birileri heveslenip süslenir
Kokuları leşe benzer herhalde

Amerika müttefikmiş inanma
Yalan dolan dostluklara hiç kanma
..

Devamını Oku
Nuri Gökhan Sonsel

Fakat 1973 yılında, bu grupla da yol ayrımına gelirler ve koparlar.Aynı yılın ağustos ayında üçüncü evliliğini, ilerde Oğlu Emrah’ın annesi olacak Feride Balkan’la yapar.O sıralar Ersen’le çalışan Moğollar grubu yine bir anlaşamamazlık yüzünden 29 Eylül Cuma günü Ersen’in işine son verdikleri açıklarlar ve 29 Eylül 1972 Cumartesi günü CEM KARACA- MOĞOLLAR ismi altında birleşirler.Aralarına katılan Binali Selman’ın katılmasıyla renk kazanan bu grup, sözleri Emrah’a, müziği Cem Karaca’ya ait çok güzel bir beste olan “El çek tabib” le beraber çalışmanın ilk meyvesini oluşturur.Her geçen gün,müzikal olarak birbirlerine daha çok alışan Cem Karaca ve Moğollar, çalışmalarına son hızla devam ediyorlardı. Cem’in yeni bestesi “ Namus Belası “ plağı 1974 Ocak ayının son günlerinde piyasaya çıktı listelerde ilk haftalardan itibaren bir numaraya yerleşti,Azeri etkilenimli son derecede yakalayıcı melodisi ile ve 6/8 lik ritmiyle herkesin dilindeydi çok büyük başarılara imza atan bu grup, Cem’in eski arkadaşlarıyla yeni bir sözleşme yapmasıyla nihayet buldu ve CEM KARACA-DERVİŞAN topluluğu doğdu.Şubat 1975 de bu değişim sürecinin ilk olgun meyvesi olan “Tamirci çırağı” şık bir kapak tasarımıyla piyasaya çıktı.1979 başında Amerika Birleşik Devletlerine giden Karaca yurda döndükten kısa bir süre sonra eşi ve oğlunu da alarak İngiltere ve Almanya’ya gitti. Eşi Feride,de Cem’in başka bir kadınla ilişkisi olduğu şüphesi doğmuştu, oğlunu da yanına alarak Türkiye’ye döndü. Eylül ortalarında Türkiye’ye dönen Karaca, Uğur Dikmen’le beraber albümdeki parçaların altyapısını ve şan partisyonlarını kotaran Karaca, klavyelerin ve vokallerin kaydedilmesiyle beraber 1980 yılının başında Almanya’nın yolunu tuttu.Cem’in Almanya’ya gitmesinden bir kaç ay sonra Uğur Dikmen, dönemin ünlü müzisyenlerini bir araya toplayıp, kendi klavyesiyle Karaca’nın da sesinin bulunduğu bantlara diğer enstrümanları da kaydederek albümü piyasaya çıkardı. Davulda, Cezmi Başeğmez, Basta, Melik Yirmibir, Gitarda, Berk Yenal,Flütte, Levent Altındağ ve Sazda, Osman Bayşu’nun bulunduğu bu albüm,1980 yılının Temmuz ayında sadece Almanya’da “Hasret” adıyla plak ve kaset formatında yayınlandı. 12. Eylül.1980 darbesinde Cem çalışmaları sebebiyle Yurt dışında bulunuyordu 12 Eylül yönetimi Askeri Hizmetler Koordinasyon Başkanlığı aracılığı ile bir bildiri yayınladı Şanar Yurtatapan, Melike Demirağ, Sema Poyraz, Selda Bağcan ve Cem Karaca’ya yurda dönüp teslim olmalarını, aksi takdirde vatandaşlıktan çıkarılacaklarını ihtar etti.15 Temmuz 1981 tarihine kadar ülkeye dönmesi için süre tanınmıştı,suçsuzluğunu ispat etmeye çalışan Karaca’nın tüm gönderdiği savunma ve kanıtları ile Annesi Toto Karaca’nın çabaları hiçbir şekilde kabul görmeyince ve verilen tarihe kadar yurda dönmediğinden, Cem Karaca Türk vatandaşlığından çıkarıldı. Almanya’da çok sıkıntılı günler geçirdi, Yurt içinde kaset ve plakları da yasaklanmış ve eşinden de boşanmıştı. 1987 ‘nin yazında yedi senelik bir sürgünden sonra, Turgut Özal’ın desteğiyle yurda döndü onu sadece çok yakın arkadaşları ve akrabaları karşıladılar. Türkiye’ye döner dönmez, Avukatı Turgut Kazan’la beraber Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurdu yapılan başarılı bir duruşmanın ardından aklanıp, Türk Vatandaşlığına kabul edildi.1987 sonbaharında Cem Karaca’nın dönüş albümü “Merhaba gençler ve her zaman genç kalanlar” piyasaya sürüldü ve büyük bir başarı elde etti.1990 senesinde uzun zamandır yapmadığı bir işi yaptı ve bir müzik yarışmasına iştirak ederek Altın Güvercin Şarkı Yarışmasında “Yahya,Yahya “ adlı bestesiyle birinci oldu.Aynı sene 12.albümü “yiyin Efendiler (Yağma Sofrası) piyasaya çıktı.1994 senesinden 1996 yılına kadar bir ulusal Tv.de proğram yaptı ve sahne çalışmalarını birlikte yürüttü ve bu arada da, İlkim Hanımla (soyadını şu an hatırlayamıyorum) yeni bir evlilik kurdu. 07.Şubat.2005 tarihinde ardında kalıcı eserler bırakarak hakkın rahmetine kavuştu ama…maalesef ki, o derin sessizliğin içinde kendisini rahat bırakmadılar ve DNA testi için mezarını açtırdılar.Şimdi sanıyorum ki ruhu dinlenmiş olarak engin maviliklerde yüzüyordur. Rahat uyu benim ilk gençlik dostum ve arkadaşım Muhtar Cem Karaca….
..

Devamını Oku
Bayram Kaya

8] Toplumun işbirlikçi kimi otoriter gücünün, ideolojileri terör ize etmesi bağlamında tespitimize temel olacakla1967-1980’e dek olaylarının belirgin ve sembol bir kesitine, neşter vurmak, çok uygun bir örnekleme olacaktır. Bu 6. Filo olaylarıdır. 6. Filo olayları, bir toplum ve bir kesim halkın bilinçlenmesi için bir ateşleyici dış nedendi. 6. Filo; toplumların ve halkın güncel olaylar karşısında, emperyalizmle yapılan mücadeleye dek tavırca uyanıştı duruşunun, sembol ve simgece bir kıvılcımıydı.

İşbirlikçi, etkili ve yetkili çevrelere göre; 6. Filo; uluslararası kara sularda, emperyalist silahlı gücün boy gösterdiği tetikçi bir tehdit değildi! Yine bu emperyalist tehdit, Vietnam vahşetinin, egemence güç göstericisi olacakla sömürge bir tabii yuna, keyfe keder çıkışın, dayatması da değildi! Aksine, sanki 6. Filo, kendi yurdundan elini kolunu sallayacaktan; gezme, görme, bilgisini artırma, iştiyakıyla yola çıkmıştılar! Sanki Dünya insanlığı ile gezecekten ilişki kurmanın; bilinçli, masum, sivillerinden oluşmuş, bir turizm hareketi gibiydi! Bu iş bitiricilerce zihinler böyle gölgeleniyordu.

6.Filo'nun geliş şerefine, sahil gazinoları, genel evleri ve sokakları; badanayla beyaza boyanıyordu. Bu ahlaksızca tertipleri, çatılar üzerine; ‘ hoş geldiniz denizciler’ denilişin, 21 pare top atışlarla yaptıkları kutlamalarını, bu türden onursuzluk karşılaması ile pekiştiriyorlardı!

Kargaşacı grup, ‘Müslümanlar’ diye başlayan kışkırtılmalı yazılara başladılar. Bunlardan ari olan halkın, halkçı tavrına seslenişlerle ve halkın hassas oluştu damarına basılacaktan, halkı ruhen olayların içine çekiyorlardı. Böylece halk ta, yalancı bir karşıt taraf, oluyordu!
..

Devamını Oku
Bedri Karaarslan


Bu gün moralim bozuk
Ters kalkmışım yataktan
Akşam kitap okurken uyumuşum
Savaş haberi vermiş kanallar Irak’tan
Hanım: “Savaş başladı” demiş,
Kızım korkmuş
..

Devamını Oku
Veysel Şimşek

Şaşırmış dengeyi yerinde durmaz,
Görünen gerçeğin farkına varmaz,
Fakir fukaranın halini görmez,
Koltuktan koltuğa koşar Ankara.

Şair der ki ortak olmaz derdime,
Mavi Marmarayla koşar yardıma,
..

Devamını Oku
Sinan Karakaş

MİSTER

Ne belimiz doğruluyor,
Ne başımız dik duruyor,
Amerika denen melun,
Varım diyeni vuruyor,

..

Devamını Oku
Mehmet Tamer Altıparmak

PEŞMERGEYİ DERT EDİNİP ÜZÜLEN
YEYİP İÇİP GODOŞLANIP GEZİNEN
İSRAİLİN BÜYÜSÜNE ÖZENEN
KİMİLERİ AFRA TAFRA NE HABER

BİRİLERİ GURUR DUYAR HAYKIRIR
KİMİLERİ KUYRUĞUNA TAKILIR
..

Devamını Oku
Hüseyin Parlakdemir

ANLAŞTILAR İKİ ŞEYTAN

07.02.2016

Kırılıyor müslümanlar
Bomba atıyor hayvanlar
Kaçar oldu diyar diyar
..

Devamını Oku
Tamer Mezgitçi

Sevgili oğlum;
Sen ümmetimizin işleyen çarklarından biri olasın diye Rabbimizin rızasıyla dünyaya gelmiş bulunuyorsun. Şuan hangi devletin himayesindesin bilemiyorum. Ama senin anavatanın Türkiye Cumhuriyeti’dir oğlum. İslamiyet’i dünyaya en iyi ifade edebilen, savunan, yegane devlet 2014 ün Türkiye Cumhuriyeti devletidir.Bunu hazmedemeyenler gerek içimizde ki fikr-i fahişeler gerek dışarıdan ruhu köprü altı yüzler; senin kanlarını taşıdığın anne-babanın sana en büyük ve tek mirası olan İslamiyet’e kastettiler. Ola ki senin aklın erecek yaşa geldiğinde yanında bizleri göremezsen, içinde bulunduğun toprak bütünlüğünde bizleri katlederek seni öksüz ve yetim, bizleri ise acısı büyük olduğu için ismi bile konulamayan sensizlikten ve seni görme, öpüp koklama yada varlığına doyma hakkından mahrum bırakmıştır bilesin yavrum.O sizleri himayesi altına alan güçler! Bilinçlerinizi şekillendirebilme kuvvetini çok sinsice kullanarak kendilerini ilahlaştırma politikası gütmektedirler. Kimisi Allah ile sizleri yanına çeker kimisi siyaset yaparak kavram kargaşası yaratır. Kavramlara takılma sen Rabbine yönel evlat! Sana ya cihat, ya demokrasi, ya laiklik, ya direniş, ya Allah, ya İslam, bu tarzda kavramları dile getirerek, bu kavramlarla kendi dinlerini yada kendi çıkarlarını, sizlerin hayatına dikta ederek, bilinç altınızla oynayacaklar ve içlerinizden bu dava için nefes verilmiş olan bir çoğunuzun aklına girmeyi de başaracaklar. Sakın inanma oğlum. Allah’ını ve peygamberini onların anlattıklarından çevrende duyduklarından bağımsız bir şekilde anla. İslamiyet’i ve bizleri sana çok kötü öğretecekler bu hataya düşmeyesin sen.
Seni de kendilerine benzetirlerse bizim öteki dünyada kalbimiz sıkışır bize bunu yaşatma ey umudun simgesi çocuğum. Türkiye Cumhuriyeti hızlı gelişen ekonomisi kuvvetli bir ülkeydi.İslam bayrağını en iyi taşıyan kimsesizlere kimse olan her Müslüman kardeşinin hakkını savunmaya çalışmış Suriyeli milyonlara kucak açmış İsrail-İngiltere-Amerika şeytan üçgenine karşı tek başına ayakta durmuş ve o masum halkın can güvenliğini emniyet altına almıştır. Suriye ve Filistin başta olmak üzere Müslüman halkı en iyi kucaklayan tek devletti ve ayakları üzerinde durmaya yeni başladığı için bunu şeytan üçgeniyle iş birliği yapan çapsızlar engellemek istiyordu. Bizleri yanında göremezsen bunun tüm sorumlusu bu çapsızlığa ön ayaklık eden İran’dır. Arapların zamanında Müslümanlara ihanet ettiği gibi İran’da Müslümanlığa büyük çelme takmaktadır.Seni hür iradenle baş başa bırakıyor ümmetimin tüm yüklerini geleceğin gibi aydınlığa ulaştırman adına ilk direnişini sana borç kılıyorum.
..

Devamını Oku
Hüseyin Avdic

Beni De Vurdu

Benim doğum günümde vuruldu Amerika
ikiz kulelerden kuzum.
ABD'yi vuran, beni de vurdu; çünkü
kirli oldu onbir dokuzum...

..

Devamını Oku