29 Ocak 1949 yılında, Erzurum’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini aynı şehirde gördü. Yüksek öğrenimini İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Fakültesinde tamamladı ve bu fakülteden 1974 yılında kimya yüksek mühendisi olarak mezun oldu. Kısa bir süre mühendislik, sonra uzun yıllar serbest ticaret yaptı. 1994 yılından itibaren 15 yıl bir özel TV kuruluşunda, sinema yayınını yönetti.
Yazı hayatı, yirmi iki yaşında Sezai Karakoç’un Diriliş Dergisi’nde yayınlanan ilk şiirleriyle başladı. Sonraları şiirlerini Kelime, Yöneliş, Yedi İklim, Kayıtla ...
kuyu dolana kadar, dolup taşana kadar bekle,
yeni bir şey yazma, yazmaya çalışma.
daha önce yazdıklarına bakabilirsin,
onların saçlarını tarayabilirsin,
tüylerini yakabilir, yüzlerine bir kat boya
bir kat hüzün daha atabilirsin;
sonunda yağmur yağacak,
hem öyle bir yağmur ki
yapılmayan işlerin,
ödenmeyen borçların,
tutulmayan sözlerin
mazereti olacak .
Ya olmasaydın, Tanrım,
Ya olmasaydın!
İnsanların en hakiri olduğumu düşünüp de
Ruhumu oruçlarla, erdemlerle
Kırbaçladığımda
Bakışlarımdaki kibri aynada
Yağmurlu bir gün
Dışarda futbol oynuyor çocuklar
Uykularından balçık akıyor
Umulmadık goller peşinde hepsi
Ve yağmur yutuyor bütün golleri
ah, ölmek mi, öğrenmek mi,
ebediyen susarak, konuşmayı seninle;
otların, rüzgarların,
taşların ve yağmurların her telde,
her makamda falsosuz,
gürül gürül konuştukları dili? ...
kimi anneler de ançüezli ekmek
verirler küçük oğullarına
ki kafaları büyüsün
ve baş edebilsinler
boğa bakışlı kadere
Upuzun soluk günler
Artık ne gencim
Ne yeterince yoksul
Ne de yollara düşecek kadar budala
Ne olacağım Yarab!
O hercai bulut tepemde hala
Dev kanatlarıyla çarparak taraçamıza
Günün birinde yıkıldı
Evin ve şehrin üstünde dolaşan
Hamiyetli gölgesi babamın
Avlunun ortasında
Yiğite yiğit olmak yaraşır,
Yiğitlik taslamak değil, Han’ım!
Yiğit olmak da, pusatsız adem yanında
Pusatından hicap duymaktır,
Palanın ucunu göstermek değil, şahbazım!
Budur töresi, bahadırlığın.
Beni burda bırak bezirganbaşı
Kumun dikenin üstünde
Bir çığlık gibi yalnız
Susuz azıksız
Ve kervanını al götür
Hülyalı şehirlere
Şuraya dünya gözüyle bir sevgilerimi yazayım da olur ya belki ulaşır.
Bu gür gönül sesi için iyilikler dilerim
Bu güzel (bana göre firuze,özgün ve hür) külliyat için teşekkürler sunarım
Bâki selamlar, hürmetler "Güzel Sözlerin Cini"ne.