- Kapıda tanrı olduğunu söyleyen
biri var, han'fendi!
- İşte bir deli daha!
Sayıları gün geçtikçe artıyor.
Bir ekmek parası
Mahir’e ve Merve Ceren’e
“Bir ‘Uludere Destanı’ yok mu tezgâhta, ağbi? ”
diye soruyorlar e-mektuplarında bu iki dostum.
Ve uyandırıyorlar, uyuyan közlerimi.
II
aradan koskaca bir yıl geçti
Uludere’de, şivanın koptuğu o yerde
ve vicdanla uyumlu çarpan her yürekte,
“Uludere, Uludere, Uludere! ” deyince,
ışığın ve gölgenin dilini öğrendim,
rüzgârın dilini,
yağmurun dilini;
kuşları, çiçekleri, ağaçları anlayabiliyorum;
ve tanrının onlarla
ne demek istediğini bana...
Ceplerine çakıl taşlarını doldurup
Kendini Ouse Irmağı'na atan
İkiz kız kardeşi Kader'in...
En diplerine varmak istedin bunu yaparken,
En diplerine
Ruhumuzda olup bitenlerin
Ben ki şairim,yüzünüze bakarken
En çok içinizi görmekten korkuyorum;
Bu yüzden yüzünüze bakarken
Ensenizi yalayan denizi görüyorum,
Denizi cesedinize teyelleyen
Yunus sürülerini,
694.1
Kaburgalarımdan birini çıkarıp
Kendime bir eş yaratmayı düşünmüştüm.
(ki, muhtemelen tıpa tıp bana benzeyecekti, bu):
ama bu sanatın, şiir yeryüzüne indirilirken
Yalnızlık Kayzer'den daha güçlüdür
Ve Roma'dan daha uğultulu
Yastığa gömebilir misin onu?
Duvara asabilir misin?
Bir âyin elbisesi
bakın, ben hep aynıyım;
hep aynı yol arkadaşı,
ama yine de, sizin bildiğiniz gibi değilim;
siz değiştikçe ben de değişirim.
ben değiştikçe de değişir yer gök,
yıldızlar, göz kaş ederek olsun
seninle konuşmak istemeseler,
niye o kadar uzaktan
göz kırpıp dursunlar sana?
bulutlar, yüreğinin terennümlerine
Şuraya dünya gözüyle bir sevgilerimi yazayım da olur ya belki ulaşır.
Bu gür gönül sesi için iyilikler dilerim
Bu güzel (bana göre firuze,özgün ve hür) külliyat için teşekkürler sunarım
Bâki selamlar, hürmetler "Güzel Sözlerin Cini"ne.