Esirgenmiş bütünlüğün o sonsuz her kötü neyi varsa
Kısmen içimize sokulan bu gerçekliğe inanmak!
Hani o perdesi kalkmayacak ve ürkünç bahsi edilen
Gözün sürüklediği bu anlam, içi küf çıplaklığımız
Ateş ve oksijen gibi kaynayan dayanılmaz arzulara
Geçtikçe iç içe, yıldırım gibi göğe öyle uzanacaktık.
Doymak isterse bu toprak suyu azleder
Yağmasın bulutlar, kan ister canından.
Sesine kulak verirde milyon deli
Hatırını tüketir kırk satır hesabı
Dişe diş, göze göz savaşa durur insan.
Merhamet çekilir vicdan öyle korkak
Bir emirle irkilen o yürekler
Ecele sarılmış kefenler gibiydi
Donuk yüzlerinde derin çizgiler
Cephede açılmış siperler gibiydi.
Yüreğimi hangi avuç tutar ve öldürürcesine…
Bilmiyorum, belkide! Tanrım böyle buyurdu.
Çok zamandır yok arzulara el verenlerindir,
Hayat! Katlanacak ne kaldı sana, bulamıyorum.
Bir gün, bir defa uğra bana bahtiyar olayım.
Düşüncenin infazında bir avuç bunağın
Dile verilecek azabın gıyabında tümceleri.
Kanun olur duyguya kesilir mermerden
Sevme! Günahın, çırıl çıplak heykelleri.
Aşka ceza! Vefanın, yükü tutanın elinde
Bir günah tohumu ekilir gibi söylenir!
Bakma öyle, nedensiz bakışlarına hayat serilmeyecek.
Sana tılsımı yok! Yedi yüz yıl ömür verilse.
Sen! Mananın çürüyen veremli hali
Düşüne günah çökmüş postuna toprak bile değmeyecek.
Senin için sırra kadem geceyi sakladı.
Her türden bir acı ve ürkünç bir vahşetin
Dokunamıyorum...
Hiç bir kelime, hiç bir işaret diliyle sana.
Hangi zaman mutluluk, hangi zaman da bensiz!
Bir dua, bir nefes kadar yakın olamayınca.
Bırak kapında kul, yüreğinde köle olsun
Aklının en uzak köşelerinde.
Çölleri bilirsin! İradenin tükenişine yâd olmaz
Geçebilirsin belki
Yüreğinde tutabilirsen sahip olduğun;
Kılıç gibi, zırh gibi ve yakut göklerden inen inanç gibi.
Üstünde seni; ayaklarının bastığı yerde taşıyan
Toprağın gururu gibi, sığınırsan! Hakka eğilirsen!
Ve bazen insan, yanılabilir…
Gözlerini yanlış bir hayale, bir sancıya, bir ümitsizliğe açabilir.
Ne kadar acı olduğunu bilmediği
Hayallerin sonbaharın da kendini bulabilir.
İşte, böyle inanır insan!
Böyle; yüreğini bir hayale kurban verir.
Karanlık! Siliyor gözlerimden, hayatın kalmadı rengi.
O kadar yorgun düştü ki aklım, tutamıyorum...
Aşkım seni.
Bir içim sigara dumanı gibi giderken sonsuzluğa.
Yüreğim, bir bilsen nasıl seviyor seni.
Her zaman geç saatlerde, saat gece yarısından sonra…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!