Fani konmuş senin adın
Zahirenmiş oysa tadın
Ölüm gelir koşar adım
Sana meyil veremem ki
Emir ile dönüyorsun
İçim, içime
Sen içime sığmadın
Kapladın gökyüzümü adeta
Bazen; güneş olup ısıttın, buz tutmuş yüreğimi.
Bazen; dolunay misali, doldun gönlüme.
Yıldızım oldun kimi zaman,
Türkiyemin ekmeğini yediniz
Yurt dışında bu milleti yerdiniz
Vatanımı bölmek ise derdiniz
Dış güçlerin oyununa gelmeyin,
Bu milleti daha fazla germeyin
Bu bezgin halimi,bildiğini sanıyorken
Arda kalan resimlerde maziyi anıyorken
Gözlerinden sürgün ateşinle yanıyorken
Sen hasret yağmurumdun, gittin ellere yağdın
Nadasa kalmış bir tarla gibi avunurken
Gözümdeki bu yaşlar, senden bana hatıra
Korkarım ki bu hasret, felaketim olacak
Gam kederle doluyum, sığmıyorum satıra
Korkarım ki bu hasret, felaketim olacak
Gözlerim dalar oldu, dağa, taşa, bayıra
Aşk deryasına dalıp,tutuyorken elini
Umuda yelken açtım,bekliyorum yelini
Ruhumun derinliklerinde,kaybettim seni
Gözlerinden müebbet’e mahkûm ettin beni
Bir zamanlar dostum boldu
Yaz baharda gülüm soldu
Nasıl oldu anlamadan
Dediler ki vaden doldu
Gönlüm yine gamla doldu
Gurbette ayrılık ölümden beter
Yarimin hayali gözümde tüter
Mecalim kalmadı göreyim yeter
Bir daha mı,tövbe senden ayrılmam
Bir tebessümün dünyalara değer
Mutluluğu uzaklarda ararken
Boz bulanık hülyalara dalarken
Yalnızlığın ateşiyle yanarken
Yakınımdaymışsın meğer.
Güneş usulca guruba batlarken
Şehir gibi büyük bir kalbiniz,
Şiir gibi sıcak bir yüreğiniz var
Şair Müdürüm...
Sevgili dostum, yazmış olduğun şiirleri beğeni ile okuyorum. Çok güzel bir yorumun var. Dilin akıcı, her mısran değişik bir haz veriyor insana, kalemin dert görmesin yüreğine sağlık