Bir gün gelecek;
O gün kadınların sesi
Her zamankinden çok çıkacak,
Çocuklar özgürlüğüne kavuşup
Parklarda, bahçelerde koşturacak...
Baktım ki bir gün daha geçmiş ömürden
Farkına varmadan akan öncekiler gibi,
Eylül kendini hafiften göstermiş bile
Ve beraberinde sabahın serinlikleri...
Öylece oturup düşündüm biraz;
Ben günleri tutamadım
avucumun içinde
Her güne yapacak
bir başka planım vardı,
Erteledikçe öğrendim
Zamanın asıl kullanımını...
Dilimde eskimiş türkü,
Penceremde kar
Aylardan şubat,
Günlerden pazar.
Saat sabaha karşı
Benim için;
Kahvenin yanında gelen lokum gibisin
Başka bir tadı var seninle birlikte...
Ve ben, falında huzur çıkartan
Gözlerinden kahve içmek isterim
Şöyle oturup tüm yorgunluğumun üstüne...
Gitsek ya buralardan sevdiğim
Farklı evlerde nicedir tutsağız
Yabancı kimse de olmasın lütfen
Ellerin ve ben yeterince kalabalığız..
Otursak şöyle bir masanın başında
Saatlerce anlatsan ben seni dinlesem
Korkuyorum,
Yürüdüğüm zaman değil de düştüğümde yanımda olmayanlardan.
Melek gibi görünüp kuyumu kazan şeytanlardan.
Mutluluk;
Hayal edilmesi zor olmayan şeylerdir
Senin bir gülüşünün içindedir mesela
Yahut bana bir bakışının...
Hayat bir otobüs gibiydi,
Doğunca verdiler elime bileti
Bindim, geçtim bir cam kenarına
Seyrettim durdum güzellikleri.
Ne de hoş görünüyordu her şey
Farkında olmadan geçiverdi yollar
Alışmak kelimesine alışamam bilirsin
Ne vakit uykudan uyansam böyle
Elim telefona gidiyor sesini duymak için
Oysa arayamam
Yasaklar var bize dair
Sustuğun yerden büyütüyorum içimde seni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!