Harfler aciz,
Cümleler yetersiz,
Kelimeler kifayetsiz kalmasın diye.
Sana boş bir mesaj attım.
Boşlukları yüreğince doldur diye.
Bıraktım bütün hüzünlerimi
Bir zerre de olsa azaldı hasretlerim
Aydım, uyandım.
Dostuma, düşmanıma günaydın.
Bulut var ya.
Elbet yağmur düşer diyerek.
Haberin olsun.
Artık içtiğim her sigarada sen yoksun.
Yudumladığım her nefeste sen yoksun.
Koyup başımı yastığıa.
Sabahlara dek kurduğum hayallerde,
Bilinçli bilinçsiz güldüğüm yüzlerde,
Gri bozkırın
Bin bir çiçek rengini
İlmek İlmek dokur gibi halıya
Kirkitle döver gibi atkılarıma
Dokuyorum çözgülerime gözlerini
Halkardan yazdım ismini
Sen hiç yalnızlığı bilirmisin Gülüm.
Oturup kendi karanlığında düşünmeyi.
Sen hiç sonsuzluğu bilirmisin Gülüm.
Oraya bakıp,
Her şeyi umut edinmeyi.
Sen hiç sevdayı bilirmisin Gülüm.
Diyorsun ki, Git.
Bırakıp beni ardın sıra
Önemse işini,
Dünyayı önemse.
Diyorsun ki, Git.
Bırakıp beni ardın sıra.
Bir Kızılderili’nin
Toprağa gömdüğü
Savaş baltasını çıkarırcasına
Göğsümün
En kuytu zulasında
Müebbette zincirli
I
Anarşist çığlıklar, yasaklı sözcümler var dilimde
Övgüler, sövgüler yok kelimelerimin kambur sırtında
Bir devrimin manifestosu,
Bir bildirinin sadeliği kadar yalın ve çırılçıplaktır Telaffuzunda tükendiğim sözlerim.
Yokluğun her yerde,
Yokluğun içimde, dışımda
Yokluğun deli duman başımda
Yokluğun devriye gezmekte
Bu şehrin caddelerinde, sokaklarında,
Kokun yok gamlı kasvetli rüzgârında.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!